Hollanda’nın Dreilandenpunt şehrinden Türkiye’ye kesin dönüş yapan evli ve 2 çocuk babası Mustafa Akbulut, gurbette yaşamanın zorluklarını ve nasıl dönmeye karar verdiklerini anlattı.
Askerden geldikten sonra eşi Asya ile evlenip 2005 yılında Hollanda’ya taşındıklarını söyleyen Akbulut; “Eşim doğma büyüme Hollandalı ve orada hemşire. Hollanda’ya taşındıktan sonra hayata sıfırdan başladım. Eşimin bu süreçte büyük faydası oldu. Önce dil öğrenmek için kursa yazıldım. Bunun yanında hafta sonları Türk marketinde çalışmaya başladım. 1 yıl boyunca ikisini beraber yürüttüm. Dil kursunun bana yeterli olmayacağını düşünerek evimize yakın bir Türk restoranında işe başladım. Aynı restoran da 13 yıl boyunca çalıştım. “dedi.
2018 yılında kesin dönüş yaptıklarını belirten Akbulut, dönmelerinde etkili olan şeylerden şöyle bahsetti: “Dönüş yapmamızın sebebi; kalben Türkiye’de fiziken oradaydık. Sürekli olarak buraya alışamadığımı ve geri dönmek istediğimi söylüyordum eşime. Eninde sonunda döneceğimizi biliyordum. Çocukların daha kolay adapte olması için küçük yaşta dönmelerini istedik. Türkiye’de evimizin olması bize kolaylık sağladı. Orada kirada kalıyorduk. Eğer ev alsaydık orada kalmaya devam etmek zorunda kalacaktık, bizi bağlayan bir şey olacaktı. O yüzden satın almayı istemedik.”
“TÜRKLER ORADA KAYBOLUP GİDİYOR”
Türklerin orada kendi benliklerini koruyamadıklarını söyleyen Mustafa Akbulut, özellikle ilk giden Türklerin çok fazla sorun yaşadıklarından bahsetti. Akbulut sözlerine şöyle devam etti; “Türkler orada azınlık olduğu için kaybolup gidiyor. Orada Türkler caminin bir bölümünde düğün bile yapıyorlar. Sünnet düğünü, mevlit okutma vs. Benim kayınpederimin zamanında, özelikle camiyi koruyarak kendimize ait bir yerimiz olsun diye çok çabalamışlar ve zorluklarını onlar çekmişler. Şimdi biraz daha iyileşme söz konusu. Biz hazıra konmuş olduk aslında.Biz de bunları göz önüne alıp çocuklarımızın geleceğini düşünerekten kendi örf ve adetlerimizi yaşayabilmek ve benliğimizin yok olup gitmemesi için Türkiye’ye dönme kararı aldık. Sonuçta Türk’üz, Müslüman bir aileyiz bunun yok olup gitmesini istemedik.”
“HOLLANDA BENİM İÇİN HEP ACI VATANDI “
Avrupa’daki Türklerin yaşadıkları zorluklar ve tehlikelerden bahseden Akbulut, “Orada yabancı olduğumuz için illaki zorluklar yaşadık. Düşünün ki Türkiye’ye gelen Suriyeliler Müslüman olmasına rağmen biz onlara nasıl yaklaşıyoruz. Yabancılar geldiler işsizlik başladı gibi düşüncelerimiz oluyor. Biz bunu diyorsak Hollandalılar bizlere ne der? Eşim doğma büyüme oralı ama bir Türk ailenin çocuğu. Ne olursa olsun kendi aralarında bazen hazmedemedikleri oluyordu. Her zaman onlar biraz daha öndelerdi bizden. Almanlar kadar kendilerini belli etmezler ama onlarda da Irkçılık vardı.” dedi.
Hollanda’da uzun süre kalmasında eşinin etkili olduğunu belirten Akbulut, bir gün dönme fikrinin her zaman olduğunu söyledi. Akbulut, “Eğer oraya yalnız gitseydim, evlenmemiş olsaydım belki 1 yıl içinde geri dönerdim. Ama eşim orada bana büyük destek oldu. Kolayca adapte olabildim ortama. Ama ben daha farlı bekliyordum Hollanda’yı abarttıkları gibi değilmiş. Türkiye’de oturduğumuz ev oradakinden kat kat daha iyi. Havasına asla alışamadım. Orada sürekli yağmur var. Rutubetli havayı sevemedim. İlerde döneceğim fikri hep olduğu için alışmak istemedim. Hollanda benim için hep acı vatandı, hala öyle.” diyerek Hollanda’yı hiçbir zaman sevemediğini belirtti.
“MUTLAKA GİDİP GÖRÜN”
Akbulut, şu an da Türkiye’de yaşayıp Avrupa’ya gitmek isteyen özellikle gençlere şöyle seslendi: “İmkânları varsa eğer gidip görmelerini isterim. Özellikle öğrenciler Erasmus yapıp gidebilirler. Avrupa ülkelerine çok yakın. Ufku açılır diye düşünüyorum gençlerin. Oraya gidip bir yıl kalmak yeterince her şeyi öğretir, bakış açısını değiştirir. Buraya gelince de orası ile burayı kıyaslama şansı olur artık tamamen ait olduğun yeri seçebilirsin. İnsanın özü topraktır. Fakat ben burada da oradaki oturmuş sistemi arıyorum. Burada sistem çok yavaş ilerliyor. Orada yönetime kim gelirse gelsin kurallara uymak zorunda. Disiplinli bir sistem var. Türkiye’de kurallara uyan çok az. Yaşam standartları yüksek. Ama her şeye rağmen ben Türkiye’yi çok seviyorum.”
Askerden geldikten sonra eşi Asya ile evlenip 2005 yılında Hollanda’ya taşındıklarını söyleyen Akbulut; “Eşim doğma büyüme Hollandalı ve orada hemşire. Hollanda’ya taşındıktan sonra hayata sıfırdan başladım. Eşimin bu süreçte büyük faydası oldu. Önce dil öğrenmek için kursa yazıldım. Bunun yanında hafta sonları Türk marketinde çalışmaya başladım. 1 yıl boyunca ikisini beraber yürüttüm. Dil kursunun bana yeterli olmayacağını düşünerek evimize yakın bir Türk restoranında işe başladım. Aynı restoran da 13 yıl boyunca çalıştım. “dedi.
2018 yılında kesin dönüş yaptıklarını belirten Akbulut, dönmelerinde etkili olan şeylerden şöyle bahsetti: “Dönüş yapmamızın sebebi; kalben Türkiye’de fiziken oradaydık. Sürekli olarak buraya alışamadığımı ve geri dönmek istediğimi söylüyordum eşime. Eninde sonunda döneceğimizi biliyordum. Çocukların daha kolay adapte olması için küçük yaşta dönmelerini istedik. Türkiye’de evimizin olması bize kolaylık sağladı. Orada kirada kalıyorduk. Eğer ev alsaydık orada kalmaya devam etmek zorunda kalacaktık, bizi bağlayan bir şey olacaktı. O yüzden satın almayı istemedik.”
“TÜRKLER ORADA KAYBOLUP GİDİYOR”
Türklerin orada kendi benliklerini koruyamadıklarını söyleyen Mustafa Akbulut, özellikle ilk giden Türklerin çok fazla sorun yaşadıklarından bahsetti. Akbulut sözlerine şöyle devam etti; “Türkler orada azınlık olduğu için kaybolup gidiyor. Orada Türkler caminin bir bölümünde düğün bile yapıyorlar. Sünnet düğünü, mevlit okutma vs. Benim kayınpederimin zamanında, özelikle camiyi koruyarak kendimize ait bir yerimiz olsun diye çok çabalamışlar ve zorluklarını onlar çekmişler. Şimdi biraz daha iyileşme söz konusu. Biz hazıra konmuş olduk aslında.Biz de bunları göz önüne alıp çocuklarımızın geleceğini düşünerekten kendi örf ve adetlerimizi yaşayabilmek ve benliğimizin yok olup gitmemesi için Türkiye’ye dönme kararı aldık. Sonuçta Türk’üz, Müslüman bir aileyiz bunun yok olup gitmesini istemedik.”
“HOLLANDA BENİM İÇİN HEP ACI VATANDI “
Avrupa’daki Türklerin yaşadıkları zorluklar ve tehlikelerden bahseden Akbulut, “Orada yabancı olduğumuz için illaki zorluklar yaşadık. Düşünün ki Türkiye’ye gelen Suriyeliler Müslüman olmasına rağmen biz onlara nasıl yaklaşıyoruz. Yabancılar geldiler işsizlik başladı gibi düşüncelerimiz oluyor. Biz bunu diyorsak Hollandalılar bizlere ne der? Eşim doğma büyüme oralı ama bir Türk ailenin çocuğu. Ne olursa olsun kendi aralarında bazen hazmedemedikleri oluyordu. Her zaman onlar biraz daha öndelerdi bizden. Almanlar kadar kendilerini belli etmezler ama onlarda da Irkçılık vardı.” dedi.
Hollanda’da uzun süre kalmasında eşinin etkili olduğunu belirten Akbulut, bir gün dönme fikrinin her zaman olduğunu söyledi. Akbulut, “Eğer oraya yalnız gitseydim, evlenmemiş olsaydım belki 1 yıl içinde geri dönerdim. Ama eşim orada bana büyük destek oldu. Kolayca adapte olabildim ortama. Ama ben daha farlı bekliyordum Hollanda’yı abarttıkları gibi değilmiş. Türkiye’de oturduğumuz ev oradakinden kat kat daha iyi. Havasına asla alışamadım. Orada sürekli yağmur var. Rutubetli havayı sevemedim. İlerde döneceğim fikri hep olduğu için alışmak istemedim. Hollanda benim için hep acı vatandı, hala öyle.” diyerek Hollanda’yı hiçbir zaman sevemediğini belirtti.
“MUTLAKA GİDİP GÖRÜN”
Akbulut, şu an da Türkiye’de yaşayıp Avrupa’ya gitmek isteyen özellikle gençlere şöyle seslendi: “İmkânları varsa eğer gidip görmelerini isterim. Özellikle öğrenciler Erasmus yapıp gidebilirler. Avrupa ülkelerine çok yakın. Ufku açılır diye düşünüyorum gençlerin. Oraya gidip bir yıl kalmak yeterince her şeyi öğretir, bakış açısını değiştirir. Buraya gelince de orası ile burayı kıyaslama şansı olur artık tamamen ait olduğun yeri seçebilirsin. İnsanın özü topraktır. Fakat ben burada da oradaki oturmuş sistemi arıyorum. Burada sistem çok yavaş ilerliyor. Orada yönetime kim gelirse gelsin kurallara uymak zorunda. Disiplinli bir sistem var. Türkiye’de kurallara uyan çok az. Yaşam standartları yüksek. Ama her şeye rağmen ben Türkiye’yi çok seviyorum.”