Karamanlı Uzman Çavuş Emrullah Andaç, Ramazan Bayramı'nın birinci gününde teröristler tarafından araziye döşenen mayına basması sonucu yaralandı. Silah arkadaşlarını özlediğini ve görevine dönmek istediğini anlatan Emrullah Andaç, " Hakkâri’yi, çalıştığım yeri ve arkadaşlarımı çok özlüyorum. Yine olsa yine giderim.” ifadelerine yer verdi. İmaret Gazetesi’ne konuşan Gazi Emrullah Andaç, başından geçenleri ve şu an ki durumu hakkında bilgi verdi.
TAYİNE 26 GÜN KALA GAZİ OLDU
"Ben Uzman Çavuş Emrullah Andaç. 2017’nin sonunda Uzman Çavuşluğa başvurdum ve kazanamadım. Babamın itirazı ile tekrardan bir kez daha başvurdum. Babam gitme diyordu devamlı askere, ama ben gideceğim diyordum. 2018 yılında tekrar başvuru yaptım ve kazandım. Ankara’da sınavlara girdim. Oradan Isparta Terörle Mücadelede eğitim aldım. Sonra ilk tayin yerim Hakkâri çıktı. Hakkâri Dağ Komando Tugayı’ndaydım. Bu sene 5’nci yılımdı. Tayinime 26 gün kala yaralandım.
“SAĞ BACAĞIM KOPTU SANDIM”
Bir gün öncesinden 3 arkadaşımızı şehit verdik. Arkadaşlarıma bir gün pusuya gidip geliyorduk. Ertesi gün sabah bir tim çıktı. Akşam da biz çıktık. 11 kişi EYP’nin üzerinden geçti. Biz arkadaşlarımızla mevzilenecektik. O anda patlama yaşandı zaten. Gözlerim görmüyordu ve ben sağ bacağım koptu sandım. Sol bacağımı hissediyordum ama sağ bacağımı hissetmiyordum. O anda arkadaşlarım bizi helikopter pistine taşıdı. Sonra helikopter geldikten sonra bizi Hakkâri’de bir karakola taşıdılar. Orada 3 günlük bir tedavi süreci aldım. İlk ameliyatımı orada oldum. Üçüncü gün beni uçakla Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk ettiler. Benden hariç 4 arkadaşım daha yaralandı, 2’si ağırdı. Onlarda Allah’a şükür zor durumlarını atlattılar.
"HİÇ BİR DENEYİM OLMAMASINA RAĞMEN HELİKOPTERİ İNDİRDİM"
2021 tarihinde bir operasyona çıkmıştık. Orada bir bomba imha uzmanı abimizin bir tanesi elinde EYP patlamıştı ve kopmuştu eli. Orada ben telsizle helikopteri indirmiştim. Helikopter indikten sonra bu artık ödüllendirildi mi bilmiyorum ama beni Katar’a göndermişlerdi. 7 ay da Katar’da kaldım ben.
SELMAN VEKİL KENDİ ARACINI TAHSİS ETTİ
Memlekete döndüğümde Selman milletvekilimiz vardı. Zaten beni hastanede de ziyaret etti. Bana bir güzel bir konuşma yaptı ve ben duygulandım. Bana ‘Seni başka araçla göndermem, kendi aracımla gönderirim’ dedi. Kendisi de gelmek isterdi ama kendisi toplantıdaydı. Danışmanı aldı beni hastaneden. Hastaneden çıkarken bir yandan seviniyorum, bir yandan da üzülüyorum. Benim orada arkadaşlarım da yattığı için. Bir yandan onlardan ayrıldığım için üzülüyordum.
Oradan çıktık eve gelince insan duygulanıyor ister istemez. Değişik bir duygu içerisine kapılıyor,5-6 aydır eve gelmediğim için. 14 aydır izine çıkmıyordum ben. Katar’dan Karaman’a geldim, 10 gün durdum ve bu izinden sonra operasyona çağırdılar oraya gittim. Pençe Kilit Harekâtı operasyonuna katıldım. Katılınca insan illaki evini özlüyor. Ailesini, arkadaşlarını özlüyor. Beni Hakkâri’den Ankara’ya sevk ettiklerinden 2 gün sonra ben ailemi aradım. Ben yaralandım dedim. Sonra arkadaşlarımla birlikte hastaneye geldiler yanımda oldular.
"ARKADAŞ ÖZLEMİ ÇEKİYORUM"
Operasyon dışında aklımda arkadaşlarım var. Onların özlemi var. Tabi ben 5 yılımı orada geçirmişim. Ailemden, babamdan, annemden uzakta kalmışım. Şuan hala özlüyorum orayı. Karaman’da bile kalmak istemiyorum. Evim gibi oldu benim orası. Oradaki arkadaşlarımı özlüyor merak ediyorum. Acaba ne haldeler, ne yapıyorlar, durumları nasıl. Arıyorum onları görüntülü konuşuyoruz. Haliyle operasyondan dolayı zor süreç geçiyorlar şuan.
"ANNEM HER ZAMAN BENİMLE GURUR DUYUYOR"
İnsanın şanını şerefini yükselten bir duygu. İster istemez insan göğsünde bir kabarıklık hissediyor. Ben gazi oldum değil de, o duygu kalpten gelen bir şey. Dışa vurulmayacak bir duygu. Şimdi ben Vali beyin ve emniyet müdürünün yanına gidiyim diyorum, alay komutanının yanına gidiyim diyorum. Beni şanıyla şerefiyle karşılıyorlar. Gazilik duygusuyla bir ziyaret içerisinde bulunabiliyorsun. Çevrem tarafından da gururla karşılanıyorum. Hele ki annem… Annem her zaman gurur duyar benimle.
“ÖZLEM DUYMAYA BAŞLADIM”
Uzun yıllar Hakkari’de kaldığımdan dolayı ben hiçbir zaman 16 gün izin yapmadım hep 15 gün kullandım. Şimdi 16 günden sonrası artık bir tuhafıma gitmeye başladı artık. Durdukça değişik gelmeye başladı. Daha canı sıkılır ve daha özlem duymaya başladım. Yaralanmadan önce gitsem 50-60 gün yatsam diyordum ama öyle olmuyormuş demek ki. Burada canım sıkılıyor, yapacak bir şey bulamıyorum. Derler ya hani gez gez bir yere kadar diye. İnsan gezdikçe bir yere kadarmış yani.
"TEKRAR ÇAĞIRSALAR GÖZÜMÜ KIRPMADAN KABUL EDERİM"
Görevimi özlüyorum, tekrar çağırsalar gözümü kırpmadan kabul ederim. İnsan işinden vazgeçemiyor, evinden de ayrılamıyor. Örnek veriyorum; ben başka bir birlikte başka bir komando birliklerinde çalışamam. Çalışırım ama Hakkari gibi olmaz. Hakkari Dağ Komando Tugayı köklü bir tugay. Çok profesyonel bir tugay. Orada çalışmanın ayrıcalığı bambaşka. Orada yine çalışmak isterim. Seviyorum orayı çünkü. Orada gözümü açtım ben, 5 yılım orada geçti. Başka bir birlikten çağırsalar da giderim ama komando tugayında. Çünkü mavi berenin şanı şerefi var. Onu kafama taktığım zaman insan ister istemez tuhaf oluyor."