Yıllar yıllar önce ben, doğduğum yer olan İstanbul' dan üç yaşındayken Karaman' a gelmişim. Annem Adapazarlı, babam Karaman' lı. Kökenimiz Pınarbaşı Köyünden. Kader işte, bu iki gencin yolları bir şekilde kesişiyor. Zaman görücü usulü zamanı haliyle. Annemi İstanbul' a diye veriyor ailesi. En uzak o kadar ayrılabilirlermiş çocuklarından. Dedemin tek şartı. Evlenip İstanbul' a yerleşseler de sonradan babam hepimizi Karaman' a getiriyor.
Babam okumak için geldiği İstanbul' da anasına hep hasretmiş, o yüzden hep Karaman' a dönmek istemesi. Annemin bir süre sonra direnci kırılıyor ve geliyoruz. Bu kez de annem hasret kalıyor anasına!
Hikâye böyle giderken bir de Karaman' da doğan kız kardeşimle birlikte beş kişilik çekirdek aile şeklinde yaşayıp, gidiyoruz. İlkokul ve ortaokulu Karaman' da okuyorum. İlk Karaman' dan çıkışım lise de oluyor...
Babam 48 yaşında göçüyor ebedi âleme. Biz kalıyoruz onun ata topraklarında. İlginç gelen annem Karamanlı olmamasına rağmen kalışıdır bu topraklarda. Çünkü babamın aile bağları güçlü. Sevgi tutuyor olmalı.
Biz büyüyoruz. Hepimizin hayalleri ve yaşanılan yazılmış kaderimiz var. Kaderimde yazılanları yaşıyorum bir süre. Sonra diyorum ki; "Bir iki niyet de ben eklesem şu deftere nasıl olur?" Ekliyorum ve yolum ayrılıyor Karaman' dan. Çünkü hayattan beklentilerime ve hayallerime sığmıyor o zaman bu şehir; Karaman dar geliyor!
Gidiyorum ama aklım da, kalbim de kalıyor geride; sevdiklerim var şehrin her yerinde. Gidip, gelip dururken İstanbul - Karaman arası, dile kolay 30 yıl geçip gidiyor hızlıca!
*
2021 yazı. Bayramlardan; Kurban Bayramı. Yine Karaman' dayım. Annemi ziyarete geldim. Üç gün üstüste rüyalarla uyanıyorum. Hep eski evlerdeyim; bazen tanıdık, bazen değişik yerler. Sanki toplanıyorum, taşınıyorum, yeniden dağılıyorum, tekrar toplanıyorum... Kâbus gibi. Uyandığımda başımda müthiş bir ağrı var, ağırlık da!
Bir arkadaşımla kahvaltı yapıyoruz; "Gel sana Karaman' ı gezdireyim" diyor. AVM yapılmış. Parklar, bahçeler... Hiç çekici gelmiyor gittiğim yerler. İstanbul' da adım başı AVM var. Bıkmışız. Diyorum ki; "Bana Karaman' ı yaşatır mısın? Ama eskisini..."
Babaannemin evine götürüyor, şimdiki Karaman Mimarlar Odası' nın yeri. Görevli bir bayan var, izin istiyoruz. Odaları geziyoruz tek tek; "Şurası ağladığım yer, burası koştuğum yer, orası düştüğüm yer..." diye diye. Mutluyum ama yine de bir şeyler arıyorum. Odalar arasında çocukluğumun parçalarını bir bir topluyorum...
Birkaç eski ev daha geziyoruz. Tapucak Mahallesi' ndeyiz; Tartan Konağı, Yunus Emre Evi... Gezdiğim o üç ev sonrası yine eve baş ağrısıyla dönsem de, sanki yapbozun önemli bir parçası yerine oturuyor. Farkındayım. O günden sonra bu ev serisi rüyaları görmüyorum ve en önemlisi başımın da ağrısı diniyor! Bu neden mi önemli? Evrensel iletiyi aldığımı anlamak için; ağrıması bir bilginin gelmesi, dinmesi de anlaşılması benim için.
*
Eskiden az gelip, az kaldığım Karaman' dayım bugün de. Gelince çok kalabiliyorum. Dar değil artık memleketim. Hayaller kuruyorum ve paylaşacak çok şeyim var. Kısmetse...
*
Peki, neler yapılabilir Karaman' da?
Öncelikle yıllar önce bana dar gelen kısım başkalarına da oluyordur illaki. Bunun sebeplerinin bulunup, çözüm önerileri çoğaltılabilir.
Bizim zamanımızda hep kızlı erkekli gidebileceğimiz bir kahve hayal ederdik. Bir tane bile yoktu. Öylesine yoksunduk ki bu zevkten. Şimdi 1. 2. İstasyon Caddesi' nde her yerde kahve olsa da hayalimdekine uymuyor. Ben içerikli mekânlar arıyorum bu şehirde.
Sosyalleşme ortamı için alternatif platformlar olabilir. İstanbul' da en sevdiğim aktivitedir. Her meslekten insanların katıldığı bu ortamlarda iş ve fikir ağları yaratılır. Bilgiler paylaşılır. Büyük zenginlik.
Bir de gördüğüm ve en sık duyduğum şu ki; "Tarihsel, kültürel ve doğasıyla zengin bu şehirde her şey var. Var olmasına var da, şehir tanınmaya hazır değilmiş! 1989' da il olmuş bir yer için bu süre çok değil mi?
Bence en öncelikli çözülmesi gereken konu bu olmalı. Şehrimizi turizme, gönül rahatlığıyla misafir davet etmeye hazırlamalıyız.
O zaman haydi sorunları dökelim, üzerine düşünelim ve birlikte çözelim.
Ben hazırım. Karaman' dayım; yeniden Karamanlıyım.
Karaman da beyinler ve zihinler değişmediği sürece; bir söz var ya bir daha gelmem,bir daha dönmem bu şehre...
Merhaba . İsminizi yazmamış olmamıza rağmen HEMŞERİM . Ben de aynı konumda KARAMAN'da yım. iyi ki Varsınız. Merkezdeyiz. Bulusabiliriz Buyrun Gelin. Sevgiler. S.S SEMBOL KADIN GİRİŞİMİ ÜRETİM VE İŞLETME KOOPERATİFİ BAŞKAN 05070777607 [email protected]