Yaklaşık 4 bin km² yüz ölçümü ile önemli bir ticaret, kültür ve sanat merkezi olan Karaman, herkesin bildiği üzere gelişmekte olan bir ilimiz. Size bu yazımda Karamanımızın nelerden mahrum kaldığını ve neden bir türlü kabuğumuzun dışına çıkamadığımızdan bahsedeceğim.
İlimizin temel amaçlarından biri ekonomisini istikrarlı bir yapıya kavuşturmak ve ekonomik kalkınma sağlayabilmektir. Bu noktada oldukça şanslı bir yerdeyiz. Çünkü gerek yüz ölçümü gerekse coğrafi konumu itibariyle ilimiz ekonomik girişimler için oldukça avantajlı. Bu avantajı kullanabilmek için 2 büyük fırsatın kaçırıldığını apaçık görmekteyiz. Bunlardan birincisi TEKNOPARK diğeri ise Savunma Sanayi eksikliği..
***
İlk olarak TEKNOPARK’tan bahsetmek istiyorum. Karaman gibi geniş bir coğrafyaya sahip ve genç nüfuslu bir il de neden TEKNOPARK hala kurulamıyor?
Hızla küreselleşen dünya ekonomisinden önemli bir pay almak isteyen ülkeler geleneksel üretimler yerine bilim ve teknoloji üretimlerine ciddi yatırımlar yapmaktadır. Bunu il bazlı düşündüğümüzde de böylesi dev bir projenin Karamanımız için ne kadar büyük bir adım olacağını tahmin bile edemezsiniz.
2015 yılı Haziran ayında bakanlar kurulu Karaman Teknoloji Geliştirme Bölgesi kararını aldı. 2016 yılı Eylül ayında Karaman Teknopark’ın yönetici şirketi olan Karaman Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetici Anonim şirketimiz kuruldu. 2017 yılının Şubat ayında Organize Sanayi Bölgesi Teknopark binalarının yapılabilmesi için arsa devrini Teknopark şirketine yaptı. 2017 Ağustos ayında da bakanlık tarafından proje onaylandı. 2019 yılında ise Teknopark’ın tamamen faaliyete geçmesi planlanıyordu.
3 yıl geciken bir açılışın planının ardından Şubat ayında AK Parti Karaman Milletvekilleri Selman Oğuzhan Eser ve Recep Şeker, bir açıklama yaparak Karaman Teknopark projesine 10 milyon liralık ödenek ayrıldığını belirtti. Projenin kararı 2015’de alınıyor ödenek 2022’de ayrılıyor. Bir 10 yıl sonra da faaliyete başlar belki..
Üretemezsek gelişemeyiz, gelişemezsek değil Karaman’ın adını duyurmak bir kenara pısırık olarak kalırız. Bir an önce elimizdeki fırsatları değerlendirmeli ve TEKNOPARK’ı faaliyete geçirmeliyiz.
Diğer bir eksikliğimiz ise Savunma sanayisi. Savunma sanayi de ekonomik kalkınma üzerinde önemli etkiye sahiptir. Bugün savunma sanayinde üstün olan ülkelerin birçoğunun teknolojik üstünlüğe sahip gelişmiş ülkelerden oluştuğunu görmekteyiz. Savunma sanayinin teknolojik alt yapının sağlam olması, en yeni ve ileri teknolojiler gerektirmesi, diğer sanayi sektörleri üzerindeki uyarıcı etkisini arttırmaktadır. Dolayısıyla savunma sanayi ülkelerin sahip olduğu gelişmişlik düzeyi ile yakından ilişkilidir.
Ukrayna- Rusya savaşı malum. Türkiye’nin Ukrayna'ya yaptığı ihracatın sektörel dağılımında savunma sanayinin büyük bir payı var. Bu noktada Karaman’da bir savunma sanayisi kurmak, ilimizin ekonomik boyutunu zirveye taşıyacaktır.
MANEVİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKAMIYORUZ
Hepimiz Karaman’ı tanımayan çoğu kişiden duymuşuzdur. Bir yabancıya Karamanlıyım dediğimizde Konya-Karaman mı? Sorusunu duymak kaçınılmaz bir durum. Tüm savaşımız bu aslında. Konya-Karaman algısını yıkmak. Yönetimler, partiler, yazarlar hatta biz gazeteciler çırpınıyoruz Karaman’ı ülkeye hatta dünyaya duyurabilmek ve tanıtabilmek için.
UNESCO 2021 yılını Yunus Emre ve Türkçe Yılı olarak ilan etmişti. Bu Karaman’ın tanıtımı için güzel bir fırsattı. Yıl boyunca etkinlikler düzenlendi, belediye otobüsü ve alt ile üst geçitlere Yunus Emre baskıları yapıştırıldı, konferanslar verildi. KMÜ’nün gündemi neredeyse her gün Yunus Emre oldu.
Oldu oldu da… Bir türlü kanıtlayamadık ki Yunus Karamanlıdır diye. Hem neden inansınlar! 2021 yılına kadar neredeydiniz diye sormazlar mı? Daha öncesinden yapılmayan çalışmalar sadece 2021 yılında yapıldı. Sizce de geç olmadı mı biraz. Eskişehir inatçı oldu. Orada yaşayan bir dostum bana “Yunus Emre Eskişehirlidir.” dedi. “Biz bir yıl değil her yıl kutlarız” dedi. Gerçekten de doğru. Eskişehir’in Mihalıççık İlçesi’nde eski (Yunus Emre Beldesi’nde) bulunan Sarıköy’de, her yıl 6 Mayıs’ta, geleneksel olarak anma etkinlikleri düzenleniyormuş.. Üzgünüm! Ne Yunus Emre’ye tam sahip çıkabildik ne de Karaman’ı tanıtabildik..
NERDE O ESKİ BAYRAMLAR?
Evet, yanlış duymadınız! Bu klişe cümleyi bayram dahi gelmeden ilk ben kurdum. Ama burada ima ettiğim Kurban ya da Ramazan Bayramı değil. Türkçenin başkenti Karaman’da her yıl düzenli olarak 13 Mayıs’ta kutlanan Türk Dili Bayramı. Eskiden dil bayramı kutlamalarını hatırlıyorum. Aylar önceden hazırlıklar başlar, Karaman’a yakışır bir şekilde kutlamalar yapılırdı. Önümüzdeki bayram yaklaşıyor fakat hiçbir hazırlık mevcut değil. Belki de yoldan bir genç çevirseniz ne manasını ne de tarihini bilebilir. Demem o ki ne şehrimize ne de manevi ve kültürel değerlerimize sahip çıkabiliyoruz.
Konya’ya bu konuda özeniyorum. Şeb-i Arus kutlamaları onlar için büyük bir önem taşıyor. Kültürlerini yüzyıllardır yaşatıyorlar ve sahip çıkıyorlar. Şefkatin, hoşgörünün, yardımseverliğin ve sevginin gecesidir Şeb-i Arus. Her yıl 7 – 17 Aralık tarihlerinde "Konya", bambaşka bir şekle bürünür. Mevlâna için düzenlenen anma törenleri, dünyanın her köşesinden binlerce insanı Konya'ya çeker. Tabi ki de kıyaslanmaz bu iki değer. Fakat özenmeleri ve asla çizgilerini bozmamaları takdir edilesi..
Demem şu ki biz şehrimize sahip çıkmazsak hiç kimse sahip çıkmaz. Bunun sonucunda ise küçük bir Konya-Karaman olarak kalmaya mahkûm oluruz. İş biz de bitiyor..
Sağlıcakla kalın...
SİZ"Karaman"da/Yaşıyorsunuz değilmi? Yok Yok/Yaşamıyor Sunuz;BeLLi BeLLi/-(pilot)-/Kobay BöLge "HERKEŞŞŞ/ OYUNU /BİLİYOR/EBE KİM/