Sitemize ulaşan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlama mesajlarını sizler için derledik.
VALİ MEHMET ALPASLAN IŞIK
“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü; özveriyle üreten işçi ve emekçilerimizin birlik, beraberlik, dostluk ve kardeşlik duygularıyla bir araya geldikleri anlamlı bir gündür.
Hiç kuşkusuz ki emek, insan yaşamında yer alan en yüce değerlerin başında gelir. Üretim faktörleri içinde yeri en zor doldurulan, en değerlisi emektir. Bizler, millet olarak işçinin, emekçinin hakkını alın teri kurumadan vermenin hassasiyetini esas olan bir inanç ve kültüre sahibiz.
Bu duygu ve düşüncelerle çalışan, üreten bütün işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam ve çalışma hayatlarında başarılar diliyorum”
CHP karaman MİLLETVEKİLİ AV. İSMAİL ATAKAN ÜNVER
“Sanayi devrimini gerçekleştirmiş pek çok ülkede işçilerin ve emekçilerin ortak haklarını simgeleyen ve emek mücadelesi tarihinde önemli bir yeri olan ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ kutlu olsun.
Kazanılmış hakların bir sembolü olarak, bayram havasında kutlanması gereken 1 Mayıs, bugün ne yazık ki emekçilerin gerek çalışma koşulları gerekse sosyal hak ve kazanımları konusunda hak arayışlarını yüksek sesle dile getirdikleri bir gün olmuştur.
Geçmişten bugüne türlü mücadeleler veren işçi sınıfı, geçtiğimiz yıldan bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle; hak mücadelesi vermek bir kenara, hayatta kalma mücadelesi vermeye başlamıştır. Salgının riskleri altında, hayatları pahasına çalışmak zorunda olan ve buna rağmen Kod-29 karalaması, gerekçesiz işten çıkarmalar, ücretsiz izin gibi tehditlerle karşı karşıya kalan işçi ve emekçiler, salgının başından bu yana; saray hükümetinin göstermelik tedbirlerinde de kendilerine yer bulamamıştır.
İşçisine ve emekçisine bu zulmü reva görenler, en başta emeğin yüce bir değer olduğunu unutmuş, milletin ekmek derdini küçümsemiş, yoksulluğu katlamıştır. Pandemi ve alınan yasak kararları nedeniyle meydanlara çıkamayacak olan emekçilerin bu gerçekleri dile getiremeyecek olmasından memnun olanlar, milletin en gür sesini yapılacak olan ilk seçimde duyacaktır.
Bu düşüncelerle, şehrimizdeki işçi ve emekçiler başta olmak üzere ülkemizdeki tüm işçilerin bu onurlu mücadelesini gönülden desteklediğimi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu haklı mücadelenin yanında olduğumuzu ifade etmek isterim.
Tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun!"
AK PARTİ KARAMAN MİLLETVEKİLİ DR. RECEP ŞEKER
“Tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyorum.
İşçi ve emekçi kardeşlerimiz ülkemizin dört bir köşesinde; fabrikalarda, maden ocaklarında, tarlalarda, tersanelerde ve diğer tüm iş sahalarında alın terleri ve kutsal emekleri ile ülkemizin kalkınmasına ve hedeflerimize ulaşmamızda büyük katkı sağlamaktadırlar.
Ülkemizin büyümesine, gelişmesine kalkınmasına ve ekonomimizin güçlendirilmesinde en büyük katkıyı sağlayanlar çalışan ve üreten işçi ve emekçi kardeşlerimizdir.
En kutsal kazanç; alın teri ile kazanılan, helal kazançtır. Bizler, millet olarak, işçinin, emekçinin hakkını, alın teri kurumadan vermenin hassasiyetine haiz bir kültürün mensuplarıyız. AK Parti iktidarımız çalışan kesimin her zaman yanında olmaya, sorunlarına çözüm üretmeye büyük gayret göstermiş, işçilerimizin haklarının gözetilmesi, sorunlarının çözümü, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, hak ettikleri yaşam standardına ulaşmaları için yapılan düzenleme ve çalışmalar ile emekçilerimiz ücretten sosyal haklara kadar her alanda önemli kazanımlar elde etmişlerdir.
Bundan sonra da işçi ve emekçilerimizin talepleri dikkate alınarak sorunlarının çözümü ve hayat şartlarının iyileştirilmesi adına çalışmalar devam edecektir. Yine yaşadığımız Coronavirüs salgını sürecinde açıklanan destek paketleri ile işçi ve emekçilerimizi ekonomik açıdan korumaya yönelik önemli adımlar atılmış, Devletimiz dün olduğu gibi bugün de ve her zaman işçilerimizin yanında olmaya, destek vermeye devam edecektir.
İşçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en kalbi duygularımla tebrik ediyor, çalışma hayatlarında sağlık, başarı ve huzur dolu günler diliyorum.”
CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENÇLİK KOLLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YUSUF BAŞTUĞ
“1 Mayıs, dünya emekçilerinin mücadele ve dayanışma içinde işçi sınıfının önderliğinde sömürüye karşı direniş, ezenlere karşı başkaldırıdır. Savaşsız, sömürüsüz, barış içinde bir dünya kurma özlemiyle, birlik ve dayanışma günüdür. İnsanın insanı sömürüsüne dur demek için, 165 yıl önce yakılmış ve hala daha yanmakta olan büyük bir ateştir 1 Mayıs.
Ülkemizde de en büyük sorunların başında işsizlik gelmektedir.
Emek sömürüsünün olduğu bu düzende emek sömürüsünün önüne geçilmeli, işsizliğin önlenmesi için üretim alanları yaratılmalıdır. Asgari ücret insanca yaşanabilir seviyelere getirilmeli, sigortasız, güvencesiz çalıştırılmalar önlenmeli ve sosyal güvenlik sistemi çağdaş hale getirilmedir. Özel sektörde çalışan emekçilerin örgütlenmeleri olanaklı hale getirilmelidir.
Ülkemizde süre gelen, gelir dağılımındaki adaletsizliği, çocuk işçiliği, iş cinayetlerini ve işsizliği önlemek siyaset kurumunun öncelikli görevidir. Eşit, özgür ve kardeşçe bir dünya kurulana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin geleceği umuduyla, tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.”
REKTÖR NAMIK AK
“Ülkemizin gelişip kalkınmasında büyük emek sahibi olan işçilerimiz, ürettikleri iş ve döktükleri alın teriyle milletimizin iftiharı olmaya devam edeceklerdir. Devlet-millet birlikteliğinde önemli güç kaynaklarımızdan olan işçilerimiz, hangi sektörde olurlarsa olsunlar iktisadi yapımızın temel taşlarındandır.
Tüm ekonomik sınıflarımız gibi güçlü Türkiye yolunda en büyük dayanaklarımızdan olan işçilerimizin emeği ve alın teri olmadan hiçbir alanda sektörel gelişim ve büyüme düşünülemez. O nedenle işçilerimizin derdi hepimizin derdi, onların sevinci ise hepimizin ortak sevincidir.
Türkiye'yi muasır medeniyetler noktasından daha ileriye taşımak için milletimizin ortaya koyduğu emeği daha değerli, daha nitelikli, diğer uluslarla yarışabilir ve çağın koşullarına uygun hale getirebilmemiz gerekmektedir. Bu bağlamda başta yükseköğretim kurumları olmak üzere tüm eğitim kurumlarımıza büyük iş düşmekte; sanal ve uzaktan eğitim uygulamalarının önemi artarken değişen güncel koşullar dikkate alındığında hayat boyu eğitimin gereği ortaya çıkmaktadır.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle, memleketimizin her bir köşesinde bileğiyle ve yüreğiyle emeğini ortaya koyan, alın teri döken, işini yaparken doğruluk ve dürüstlükten ayrılmayan, vicdanlı, çalışkan, alnı ak ve yüzü pak bu arif, asil, aziz, necip, kahraman milletin her bir evladını tebrik ediyor; hanelerinin huzurlu, sofralarının bereketli olmasını dileyerek tüm işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Günü’nü kutluyorum."
CHP KARAMAN İL BAŞKANI MUSTAFA CEM KAĞNICI
“1 Mayıs barış, demokrasi ve güvenli bir gelecek için mücadele günüdür. 1 Mayıs kutlaması ülkemizde de çok zorlu dönemlerden geçmiştir. Emek dün olduğu gibi bugün de her zaman mücadele etmeye devam etmektedir.
Covid-19 virüsünün en büyük zarar verdiği kesim ne yazık ki başta doktorlar ve sağlık emekçileri olmak üzere bütün işçi sınıfıdır. Dünyanın her yerinde iktidarlar, bir yandan salgını durdurmak için önlemlere girişirken diğer yandan da “üretimin devamlılığı” adı altında işçileri, emekçileri işçi sağlığı ve iş güvenliğinin esamisi okunmayan koşullarda virüsle burun buruna çalıştırmaktan vazgeçmemiştir. 29.04.2021 tarihinde tam kapamaya geçen ülkemizde milyonlarca işçi çalışmaya devam etmek durumunda bırakılmıştır. Bu virüs işçiye-emekçiye bulaşmamakta mıdır? Yoksa işçilerin canı iktidar için önemli değil midir? Tam kapanma sebebiyle iş yerleri kapanan işçilerimize ise hiçbir destek paketi açıklanmadı. Bu mübarek ayda, bayram yaklaşmışken işçilerimiz açlığa mahkum edilmişlerdir. Bayramda çocuklarına istediklerini alamayan işçilerimizin halini, durumunu düşünmeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız maalesef. Vatandaşımız desteksiz bırakılmış küçük esnafımız zaten zorda iken bayram önü kendilerine ciro kaybı, SGK,kira,vergi vb…sıkıntıları için hiçbir şey yapılmamıştır.Oysa ki kapanma yapıyormuş gibi olduğumuz bu dönemde özel sektör tarafından işletilen 2 köprünün şirketlerine yaklaşık 35 Milyon dolar garanti ücret ödenecekken esnafa,işçiye,yardıma muhtaç insanlarımıza 3 kuruş reva görülmüştür.Emekliye verilen bayram ikramiyesi 3 senedir sabit tutulurken bu sene 100 Tl lik sembolik bir artış getirilmiştir.2018’de brüt 59.000 TL olan Cumhurbaşkanı maaşı ise 2021 yılında 87 000 TL olmuştur, verilmesi gereken fark budur.
İşçilerin maruz kaldığı hak gasplarına, hayatlarına mal olan koşullara karşı ses yükseltmek, geleceğimize sahip çıkmak demektir. İş cinayetlerinin önüne geçilmesi için bütün gerekli önlemler alınmalı, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu tekrar gözden geçirilmeli ve yetkili kurumlarca eksiksiz denetim altında tutulmalıdır. Sendikal ve Sosyal güvenlik haklarının eksizsiz güvence altına alındığı aklın ve bilimin öncülüğünden insan onuruna yakışır bir iş ve yaşam koşulu istiyoruz. Üreten emek veren sanayimizin iş gücü olan işçimizin değerini ne zaman anlayacağız? Gelin hep birlikte hayatlarımıza kast eden, yaşamlarımızı çalanlara karşı emeğin sesini yükseltelim, haklarımızı alalım, yaşanabilir bir düzen için beraber, yan yana mücadele edelim!
İşsizliğin çözüldüğü, iş cinayetlerinin son bulduğu, yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin düzeltildiği, üreten, istihdam yaratan bir Türkiye'nin yeniden temellendirildiği yarınlara olan inancımla tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyorum. Yaşasın 1 Mayıs yaşasın emek.”
ERMENEK BELEDİYE BAŞKANI ATİLA ZORLU
“Bugün, ülkemizin kalkınması ve ekonomimizin güçlendirilmesinde önemli rol oynayan işçi ve emekçilerimizin alın terinin ne kadar değerli olduğunun ortaya konulduğu #1MayısEmekveDayanışmaGünü’dür.
En kutsal kazanç alın teri ile kazanılan helal kazançtır. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü de bu güzel temayı daha da anlamlandırmaktadır. Bizler, millet olarak, işçinin, emekçinin hakkını alın teri kurumadan vermenin hassasiyetine haiz bir kültürün mensuplarıyız.
Çalışma hayatımızda birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma inancımızı daha da güçlendirmeye vesile olması dileğiyle, hayatını alın teri ve emeğiyle çalışarak kazanmaya adayan tüm hemşerilerimizin 1Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ nü kutluyor, bütün emekçilerimize ve ailelerine sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.”
GELECEK PARTİSİ KARAMAN İL BAŞKANI KURTULUŞ KÜÇÜKSOLAK
“1 Mayıs emeğin bayramını coşkuyla kutluyoruz. Üretenlerin, her türlü değeri ekmeği,emeği, alın terini ürüne dönüştürenlerin bayramı kutlu olsun.1 Mayıs, dünyanın her yerinde işçi sınıfının ve emeği ile geçinenlerin her türlü sömürüye ve üreteni ürettiğine yabancılaştıran kapitalist sisteme karşı birlik, mücadele ve dayanışma günüdür.Emperyalist sistem, emeğin sömürüsünün sürekliliğini sağlamak için işçi sınıfı ve diğer çalışanların dayanışma ve birlikteliğini engellemek istemektedir. Çalışanların yüz yıllarca süren, büyük bedeller ödenen mücadelesi ile elde edilen ekonomik ve demokratik kazanımlarının korunması bu gün daha da önem kazanmıştır. Çünkü çalışma hayatına ilişkin gündemdeki tasarılar var olan kazanımları da yok etmeye yöneliktir.Sanal bir sivilleşme ve demokratikleşme söylemiyle, sendikal mevzuata ve çalışma yaşamına ilişkin olarak gündeme getirilmek istenen düzenlemelerle emeğin ekonomik ve demokratik mücadelesi engellenmek istenmektedir. Emek kesimi aleyhine yapılan düzenlemelerin en çarpıcı örneklerinden biri de, Türkiye’nin nüfusu artarken, sendikalı işçi sayısının geometrik ölçüde azalmasıdır. İşverenlerin ekonomik gücü, sermaye lehine, işçi aleyhine dengeyi daha da bozacak hukuk zırhı ile tahkim edilmek istenmektedir.Ülkemizde İşçi sınıfı ve emek kesiminin emperyalizme bağımlı sömürü sistemine karşı verdiği mücadele bunun içindir ki; aynı zamanda antiemperyalist bir mücadele olmak zorundadır. Emek kesiminin birlikteliğini bozmak, mücadelesini zayıflatmak için, sınıf dayanışması yerine, etnik ve mezhepsel kimliklerin öne çıkarılması üzerine düşünülmelidir.1 Mayısta alanlarda ulusal birlik temelinde sınıf dayanışması yerine, alt kimliklerin ve mikro milliyetçi tavırların öne çıkarılmaya çalışılması, sömürülenlerin güçsüz düşmesine yol açmaktan başka bir sonuç vermeyecektir. Bizler, işçi sınıfının ve çalışanların birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutlarken, her zaman emeğin ve ekmeği alnının teriyle kazananların safında olduğumuzu tüm Türkiye halklarına saygı ile duyurmayı bir vefa borcu saymaktayız.”
KAMU-SEN KARAMAN İL TEMSİLCİLİĞİ
“İlkeli, kararlı ve cesur sendikacılığın adresi Türkiye Kamu-Sen olarak tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Kuruluşumuzdan bugüne kadar, hiç taviz vermeden kamu çalışanlarımızın hak ve menfaatleri için mücadele verdik, var gücümüzle çalışanımızın sesi olmaya devam ediyoruz.
Devletimizin temelini oluşturan “muasır medeniyet” hedefine yürürken, “Milli hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Denebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız bir tek şeye çok ihtiyacımız vardır: ÇALIŞKAN OLMAK” diyen Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu taşıyoruz.
Pandemi nedeniyle milletçe bir yılı aşkın süredir çetin bir mücadelenin içindeyiz. Özellikle kamu çalışanları bu savaşın en ön safında yer alarak milletimize varlıklarının ne kadar önemli olduğunu göstermiş ve şükür sebebi olmuşlardır. İşte bu şartlarda çalışanlarımızın hak ettiklerini almaları için verdiğimiz mücadelede sesimizin daha gür çıkmasına vesile olduğu için 1 Mayıs’ı çok önemsiyoruz.
Ülkenin GSMH’dan herkesin adaletli pay alamaması, gelir dağılımının bozulmasına, haksızlığa neden olmaktadır. Bu durum; açlık ve yoksulluk tehlikesiyle baş başa kalan ve çalıştığı halde geçimini sağlayamayan çoğunluğun ortaya çıkmasına vesile olmaktadır. Düşük ücret politikaları nedeniyle yoksulluk yalnızca işsizlerin değil artık çalışan kesimin de en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Çalışanların haklarının ilerletilmesi ancak örgütlü mücadele le mümkündür. Bu nedenledir ki 1 Mayıs’ın; emeğinden başka hiçbir sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve hatta ev hanımlarının bir araya gelerek hakları için seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiği inancındayız.
İçinden geçmekte olduğumuz bu zor günlerde, hayatımızın normal akışında seyretmesi işçisinden memuruna, zanaatkarından esnafına kadar her şart altında fedakârca emek harcayan çalışanlarımız sayesinde mümkün olmaktadır. Bugün salgına karşı en büyük gücümüz, başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu görevlilerimizin ve çalışanlarımızın fedakâr hizmetleridir. Hepimizin sağlık kaygısı nedeniyle evlerine kapandığı günlerde bile devletimizin posta, zabıta, belediye, itfaiye, güvenlik, ulaşım, vergi, tapu, tarım ve ormancılık, diyanet, eğitim, sağlık, kültür, sanat, elektrik, su, altyapı hizmetleri kesintisiz olarak devam ediyorsa elbette bunu canları pahasına hizmet yürüten kamu görevlilerimize borçluyuz.
Hal böyle iken, hizmetlerin devamının sağlanması için her platformda ifade ettiğimiz gibi güvenceli istihdamın tek çare olduğu ortaya çıkmaktadır. Taleplerimizin başında yer alan güvenceli istihdam modelinin, beyhude bir istek değil bir gereklilik olduğu görülmelidir. Türkiye Kamu-Sen olarak “Memur Paketi” teklifimiz çalışma hayatının acil sorunlarına çözüm getiriyor. Güvencesiz, kuralsız çalışmanın yaygınlaşmasına neden olan sosyal ve ekonomik politikalar nedeniyle azalan reel ücretlere çare de Memur Paketinde yer alıyor.
Pandemi sonrasında özellikle çalışma hayatının büyük bir dönüşüm yaşayacağı ortadadır. Bu dönüşümün çalışanlarımız aleyhine, güvencesizliği körükleyecek, ücretlerin düşmesine neden olacak şekilde gelişmemesi için daha fazla örgütlenmeye ve her zamankinden daha fazla mücadeleye ihtiyacımız olacaktır. İçinde bulunduğumuz durum, yalnızca ülkemizin değil tüm dünyanın ortak sorunudur. Bizler bu sürecin haklarımızın kısıtlanmasına değil emeğin ve emekçinin değerinin anlaşılarak haklarının teslim edilmesine aracı olmasını istiyoruz.
İşçisiyle, memuruyla, işsizi ve emeklisiyle tüm çalışanlar olarak büyümesine katkıda bulunduğumuz milli gelirin hakça paylaşılması, sosyal devlet ilkesinin hayata geçirilmesi ancak adaletsizliğe “dur” diyen bireyler ve kurumların çoğalmasıyla mümkün olacaktır.
Bu çerçevede;
• Öncelikle milletimiz için huzurlu ve insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz.
• Yıllardır eriyen maaşları nedeniyle zor günler yaşayan kamu çalışanlarının zararlarının telafi edilmesi için ek zam verilmesini istiyoruz.
• Kamuda farklı statüde istihdam anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Esnek ve güvencesiz istihdam modellerinin kaldırılmasını, tüm kamu görevlilerinin kadrolu, aile birliğinin teminat altına alındığı güvenceli bir istihdam sisteminde tek çatı altına toplanmasını istiyor, “Devletin memuruna sıfat olarak harfler ve rakamlar değil, Devletin kadrolu memuru sıfatı yakışır.” diyoruz.
• 657 sayılı kanunda liyakat ve ehliyet esaslı değişiklikler yapılmalıdır. Her alanda adalet ve liyakatin esas alındığı, hak eden memurun hak ettiği göreve yükselebildiği bir sistem istiyoruz.
• Enflasyon kadar zam çıkmazından kurtulmak istiyoruz. Kamu görevlileri ve emeklilerin maaşlarında meydana gelen erime ek zam ile telafi edilmelidir. Bu sorunun kökten çözümü ise enflasyona endeksli değil enflasyon, büyüme ve refah payının dikkate alındığı, maaşların reel artışını hedefleyen ücret politikası yürütülmesidir. Nimette de külfette de adalet istiyoruz. Büyümeden pay istiyoruz. Adil bir gelir dağılımı istiyoruz.
• Ailesinin insanca yaşamasına yetecek düzeyde ücret alan kamu çalışanı görmek istiyoruz.
• Ülkede tasarruf yapma imkânına sahip olmayan ve gelirinin tamamını geçimini sağlamak için harcayan kesimin milli gelirden hak ettiği payı alabilmesi adil bir vergi ve ücret politikasıyla mümkündür. “Vergi politikalarında hedef, herkesten kazandığı ile orantılı vergi alınması olmalı, kamu çalışanlarımızın aldıkları cüzi maaş zamları vergi dilimi nedeniyle yok olmamalıdır. Bu nedenle kamu çalışanlarının gelir vergisi oranları %15’te sabitlenmelidir.” diyoruz.
• Kamu görevlileri ile birlikte tüm çalışanların örgütlenme, toplu sözleşme ve grev haklarını özgürce kullanabildiği bir ülke istiyoruz.
• 2018 yılında verilen sözün gereği yerine getirilmeli, 3600 ek gösterge ile ilgili çalışmaların taleplerimiz de göz önünde bulundurularak bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz.
• Memurlara yapılan bütün ek ödemelerin emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında esas alınmasını ve emekliliğin bir kâbus olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz.
• Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlara da dini bayramlar öncesinde bayram ikramiyesi verilmesini istiyoruz.
• COVID-19’un meslek hastalığı sayılmasını ve COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları ve kamu görevlilerinin şehit statüsünde değerlendirilmesini talep ediyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak biz çalışma barışını sağlamış, yönetime katılma hakkı olan çalışanlar görmek istiyoruz. Geleceğe güvenle bakan, birbirine saygılı, mutlu, müreffeh, muasır medeniyet seviyesinin de üzerine çıkmış bir toplum istiyoruz.
Dayanışma ruhu içinde bir araya geldiğimiz, demokratik, ekonomik ve sosyal haklarımızı elde ettiğimiz, adaletli bir yapı içinde, yeniden meydanları bayraklarla ve sloganlarla doldurduğumuz 1 Mayıslarda buluşmak dileğiyle, tüm çalışanlarımızın Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.”
TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI EKREM ÇAVAŞ VE MECLİS BAŞKANIMIZ CAFER BİNİCİ
“Birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı Emek ve Dayanışma Günü'nü en derin duygularıyla kutladıklarını, “Ben değil biz anlayışı ile ülkemizin büyümesinde, ilerlemesinde ve hedeflerine ulaşmasında önemli yeri ve alın terleri bulunan işçi ve emekçi halkımızın 1 Mayıs İşçi Bayramı Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyoruz.
Tüm dünyada ve ülkemizde zorlukların her türlüsüne göğüs geren, işçi ve emekçilerimiz ile aydınlık, eşit ve güzel bir dünya göreceğimiz günlerin umuduyla İyiliğin, birliğin ve güzelliğin birleştiği bu gün tüm işçi kardeşlerimize kutlu olsun.
Emek ve özgürlük için verilen mücadelenin günü olan 1 Mayıs işçi bayramını birlik ve bir olma duygularıyla kutluyor, saygılarımızı sunuyoruz. “
KARAMAN TİCARET VE SANAYİ ODASI MECLİS BAŞKANI AHMET ÇELİK VE YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÖKHAN ALKAN
“Günümüzün zor ekonomik koşullarında alın terleriyle, hayat şartları ile mücadele ederek ekmeklerini kazanmaya çalışan tüm işçilerimiz, çalışanlarımız bizim için birer kahramandır. Emek ve dayanışmanın sembolü de olan bu günün, tüm işçi ve emekçi kardeşlerimize kutlu olmasını temenni ediyor, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz.”
YENİDEN REFAH PARTİSİ KARAMAN İL BAŞKANI TAŞKIRAN
“Emek ve dayanışmanın bayramı olan 1 Mayısı anlayabilmek için resmin tamamına bakmak lazımdır. Adaletsizlik duygusunun hâkim olduğu sistemlerde, mahrumiyet içerisinde bırakılan ve hak hukukları çiğnenen işçilerin, sömürü prangasından kurtulabilmeleri ve sorunlarının çözülebilmesi 1 Mayıs Bayramı kutlamaları ile mümkün olmasa gerek. Asıl işçi hak ve hukukunun korunması ve intacı vicdanlara kazınması mümkün olabilir.
Bu vesileyle, fiyat artışıyla birlikte ücretlerin de aynı şekilde artırılmasını öngören ve bu şekilde işçilerin alım gücünün korunması, enflasyona ezdirilmemesini sağlamayı amaçlayan eşel mobil modelini sürekli gündeme getiren Fehim ADAK, işçi ve memur çalışanlara hak ettikleri artışları sağlayan 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı rahmetle yâd ediyoruz.”
VALİ MEHMET ALPASLAN IŞIK
“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü; özveriyle üreten işçi ve emekçilerimizin birlik, beraberlik, dostluk ve kardeşlik duygularıyla bir araya geldikleri anlamlı bir gündür.
Hiç kuşkusuz ki emek, insan yaşamında yer alan en yüce değerlerin başında gelir. Üretim faktörleri içinde yeri en zor doldurulan, en değerlisi emektir. Bizler, millet olarak işçinin, emekçinin hakkını alın teri kurumadan vermenin hassasiyetini esas olan bir inanç ve kültüre sahibiz.
Bu duygu ve düşüncelerle çalışan, üreten bütün işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam ve çalışma hayatlarında başarılar diliyorum”
CHP karaman MİLLETVEKİLİ AV. İSMAİL ATAKAN ÜNVER
“Sanayi devrimini gerçekleştirmiş pek çok ülkede işçilerin ve emekçilerin ortak haklarını simgeleyen ve emek mücadelesi tarihinde önemli bir yeri olan ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ kutlu olsun.
Kazanılmış hakların bir sembolü olarak, bayram havasında kutlanması gereken 1 Mayıs, bugün ne yazık ki emekçilerin gerek çalışma koşulları gerekse sosyal hak ve kazanımları konusunda hak arayışlarını yüksek sesle dile getirdikleri bir gün olmuştur.
Geçmişten bugüne türlü mücadeleler veren işçi sınıfı, geçtiğimiz yıldan bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle; hak mücadelesi vermek bir kenara, hayatta kalma mücadelesi vermeye başlamıştır. Salgının riskleri altında, hayatları pahasına çalışmak zorunda olan ve buna rağmen Kod-29 karalaması, gerekçesiz işten çıkarmalar, ücretsiz izin gibi tehditlerle karşı karşıya kalan işçi ve emekçiler, salgının başından bu yana; saray hükümetinin göstermelik tedbirlerinde de kendilerine yer bulamamıştır.
İşçisine ve emekçisine bu zulmü reva görenler, en başta emeğin yüce bir değer olduğunu unutmuş, milletin ekmek derdini küçümsemiş, yoksulluğu katlamıştır. Pandemi ve alınan yasak kararları nedeniyle meydanlara çıkamayacak olan emekçilerin bu gerçekleri dile getiremeyecek olmasından memnun olanlar, milletin en gür sesini yapılacak olan ilk seçimde duyacaktır.
Bu düşüncelerle, şehrimizdeki işçi ve emekçiler başta olmak üzere ülkemizdeki tüm işçilerin bu onurlu mücadelesini gönülden desteklediğimi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu haklı mücadelenin yanında olduğumuzu ifade etmek isterim.
Tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun!"
AK PARTİ KARAMAN MİLLETVEKİLİ DR. RECEP ŞEKER
“Tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyorum.
İşçi ve emekçi kardeşlerimiz ülkemizin dört bir köşesinde; fabrikalarda, maden ocaklarında, tarlalarda, tersanelerde ve diğer tüm iş sahalarında alın terleri ve kutsal emekleri ile ülkemizin kalkınmasına ve hedeflerimize ulaşmamızda büyük katkı sağlamaktadırlar.
Ülkemizin büyümesine, gelişmesine kalkınmasına ve ekonomimizin güçlendirilmesinde en büyük katkıyı sağlayanlar çalışan ve üreten işçi ve emekçi kardeşlerimizdir.
En kutsal kazanç; alın teri ile kazanılan, helal kazançtır. Bizler, millet olarak, işçinin, emekçinin hakkını, alın teri kurumadan vermenin hassasiyetine haiz bir kültürün mensuplarıyız. AK Parti iktidarımız çalışan kesimin her zaman yanında olmaya, sorunlarına çözüm üretmeye büyük gayret göstermiş, işçilerimizin haklarının gözetilmesi, sorunlarının çözümü, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, hak ettikleri yaşam standardına ulaşmaları için yapılan düzenleme ve çalışmalar ile emekçilerimiz ücretten sosyal haklara kadar her alanda önemli kazanımlar elde etmişlerdir.
Bundan sonra da işçi ve emekçilerimizin talepleri dikkate alınarak sorunlarının çözümü ve hayat şartlarının iyileştirilmesi adına çalışmalar devam edecektir. Yine yaşadığımız Coronavirüs salgını sürecinde açıklanan destek paketleri ile işçi ve emekçilerimizi ekonomik açıdan korumaya yönelik önemli adımlar atılmış, Devletimiz dün olduğu gibi bugün de ve her zaman işçilerimizin yanında olmaya, destek vermeye devam edecektir.
İşçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en kalbi duygularımla tebrik ediyor, çalışma hayatlarında sağlık, başarı ve huzur dolu günler diliyorum.”
CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENÇLİK KOLLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YUSUF BAŞTUĞ
“1 Mayıs, dünya emekçilerinin mücadele ve dayanışma içinde işçi sınıfının önderliğinde sömürüye karşı direniş, ezenlere karşı başkaldırıdır. Savaşsız, sömürüsüz, barış içinde bir dünya kurma özlemiyle, birlik ve dayanışma günüdür. İnsanın insanı sömürüsüne dur demek için, 165 yıl önce yakılmış ve hala daha yanmakta olan büyük bir ateştir 1 Mayıs.
Ülkemizde de en büyük sorunların başında işsizlik gelmektedir.
Emek sömürüsünün olduğu bu düzende emek sömürüsünün önüne geçilmeli, işsizliğin önlenmesi için üretim alanları yaratılmalıdır. Asgari ücret insanca yaşanabilir seviyelere getirilmeli, sigortasız, güvencesiz çalıştırılmalar önlenmeli ve sosyal güvenlik sistemi çağdaş hale getirilmedir. Özel sektörde çalışan emekçilerin örgütlenmeleri olanaklı hale getirilmelidir.
Ülkemizde süre gelen, gelir dağılımındaki adaletsizliği, çocuk işçiliği, iş cinayetlerini ve işsizliği önlemek siyaset kurumunun öncelikli görevidir. Eşit, özgür ve kardeşçe bir dünya kurulana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin geleceği umuduyla, tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.”
REKTÖR NAMIK AK
“Ülkemizin gelişip kalkınmasında büyük emek sahibi olan işçilerimiz, ürettikleri iş ve döktükleri alın teriyle milletimizin iftiharı olmaya devam edeceklerdir. Devlet-millet birlikteliğinde önemli güç kaynaklarımızdan olan işçilerimiz, hangi sektörde olurlarsa olsunlar iktisadi yapımızın temel taşlarındandır.
Tüm ekonomik sınıflarımız gibi güçlü Türkiye yolunda en büyük dayanaklarımızdan olan işçilerimizin emeği ve alın teri olmadan hiçbir alanda sektörel gelişim ve büyüme düşünülemez. O nedenle işçilerimizin derdi hepimizin derdi, onların sevinci ise hepimizin ortak sevincidir.
Türkiye'yi muasır medeniyetler noktasından daha ileriye taşımak için milletimizin ortaya koyduğu emeği daha değerli, daha nitelikli, diğer uluslarla yarışabilir ve çağın koşullarına uygun hale getirebilmemiz gerekmektedir. Bu bağlamda başta yükseköğretim kurumları olmak üzere tüm eğitim kurumlarımıza büyük iş düşmekte; sanal ve uzaktan eğitim uygulamalarının önemi artarken değişen güncel koşullar dikkate alındığında hayat boyu eğitimin gereği ortaya çıkmaktadır.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle, memleketimizin her bir köşesinde bileğiyle ve yüreğiyle emeğini ortaya koyan, alın teri döken, işini yaparken doğruluk ve dürüstlükten ayrılmayan, vicdanlı, çalışkan, alnı ak ve yüzü pak bu arif, asil, aziz, necip, kahraman milletin her bir evladını tebrik ediyor; hanelerinin huzurlu, sofralarının bereketli olmasını dileyerek tüm işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Günü’nü kutluyorum."
CHP KARAMAN İL BAŞKANI MUSTAFA CEM KAĞNICI
“1 Mayıs barış, demokrasi ve güvenli bir gelecek için mücadele günüdür. 1 Mayıs kutlaması ülkemizde de çok zorlu dönemlerden geçmiştir. Emek dün olduğu gibi bugün de her zaman mücadele etmeye devam etmektedir.
Covid-19 virüsünün en büyük zarar verdiği kesim ne yazık ki başta doktorlar ve sağlık emekçileri olmak üzere bütün işçi sınıfıdır. Dünyanın her yerinde iktidarlar, bir yandan salgını durdurmak için önlemlere girişirken diğer yandan da “üretimin devamlılığı” adı altında işçileri, emekçileri işçi sağlığı ve iş güvenliğinin esamisi okunmayan koşullarda virüsle burun buruna çalıştırmaktan vazgeçmemiştir. 29.04.2021 tarihinde tam kapamaya geçen ülkemizde milyonlarca işçi çalışmaya devam etmek durumunda bırakılmıştır. Bu virüs işçiye-emekçiye bulaşmamakta mıdır? Yoksa işçilerin canı iktidar için önemli değil midir? Tam kapanma sebebiyle iş yerleri kapanan işçilerimize ise hiçbir destek paketi açıklanmadı. Bu mübarek ayda, bayram yaklaşmışken işçilerimiz açlığa mahkum edilmişlerdir. Bayramda çocuklarına istediklerini alamayan işçilerimizin halini, durumunu düşünmeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız maalesef. Vatandaşımız desteksiz bırakılmış küçük esnafımız zaten zorda iken bayram önü kendilerine ciro kaybı, SGK,kira,vergi vb…sıkıntıları için hiçbir şey yapılmamıştır.Oysa ki kapanma yapıyormuş gibi olduğumuz bu dönemde özel sektör tarafından işletilen 2 köprünün şirketlerine yaklaşık 35 Milyon dolar garanti ücret ödenecekken esnafa,işçiye,yardıma muhtaç insanlarımıza 3 kuruş reva görülmüştür.Emekliye verilen bayram ikramiyesi 3 senedir sabit tutulurken bu sene 100 Tl lik sembolik bir artış getirilmiştir.2018’de brüt 59.000 TL olan Cumhurbaşkanı maaşı ise 2021 yılında 87 000 TL olmuştur, verilmesi gereken fark budur.
İşçilerin maruz kaldığı hak gasplarına, hayatlarına mal olan koşullara karşı ses yükseltmek, geleceğimize sahip çıkmak demektir. İş cinayetlerinin önüne geçilmesi için bütün gerekli önlemler alınmalı, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu tekrar gözden geçirilmeli ve yetkili kurumlarca eksiksiz denetim altında tutulmalıdır. Sendikal ve Sosyal güvenlik haklarının eksizsiz güvence altına alındığı aklın ve bilimin öncülüğünden insan onuruna yakışır bir iş ve yaşam koşulu istiyoruz. Üreten emek veren sanayimizin iş gücü olan işçimizin değerini ne zaman anlayacağız? Gelin hep birlikte hayatlarımıza kast eden, yaşamlarımızı çalanlara karşı emeğin sesini yükseltelim, haklarımızı alalım, yaşanabilir bir düzen için beraber, yan yana mücadele edelim!
İşsizliğin çözüldüğü, iş cinayetlerinin son bulduğu, yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin düzeltildiği, üreten, istihdam yaratan bir Türkiye'nin yeniden temellendirildiği yarınlara olan inancımla tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyorum. Yaşasın 1 Mayıs yaşasın emek.”
ERMENEK BELEDİYE BAŞKANI ATİLA ZORLU
“Bugün, ülkemizin kalkınması ve ekonomimizin güçlendirilmesinde önemli rol oynayan işçi ve emekçilerimizin alın terinin ne kadar değerli olduğunun ortaya konulduğu #1MayısEmekveDayanışmaGünü’dür.
En kutsal kazanç alın teri ile kazanılan helal kazançtır. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü de bu güzel temayı daha da anlamlandırmaktadır. Bizler, millet olarak, işçinin, emekçinin hakkını alın teri kurumadan vermenin hassasiyetine haiz bir kültürün mensuplarıyız.
Çalışma hayatımızda birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma inancımızı daha da güçlendirmeye vesile olması dileğiyle, hayatını alın teri ve emeğiyle çalışarak kazanmaya adayan tüm hemşerilerimizin 1Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ nü kutluyor, bütün emekçilerimize ve ailelerine sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.”
GELECEK PARTİSİ KARAMAN İL BAŞKANI KURTULUŞ KÜÇÜKSOLAK
“1 Mayıs emeğin bayramını coşkuyla kutluyoruz. Üretenlerin, her türlü değeri ekmeği,emeği, alın terini ürüne dönüştürenlerin bayramı kutlu olsun.1 Mayıs, dünyanın her yerinde işçi sınıfının ve emeği ile geçinenlerin her türlü sömürüye ve üreteni ürettiğine yabancılaştıran kapitalist sisteme karşı birlik, mücadele ve dayanışma günüdür.Emperyalist sistem, emeğin sömürüsünün sürekliliğini sağlamak için işçi sınıfı ve diğer çalışanların dayanışma ve birlikteliğini engellemek istemektedir. Çalışanların yüz yıllarca süren, büyük bedeller ödenen mücadelesi ile elde edilen ekonomik ve demokratik kazanımlarının korunması bu gün daha da önem kazanmıştır. Çünkü çalışma hayatına ilişkin gündemdeki tasarılar var olan kazanımları da yok etmeye yöneliktir.Sanal bir sivilleşme ve demokratikleşme söylemiyle, sendikal mevzuata ve çalışma yaşamına ilişkin olarak gündeme getirilmek istenen düzenlemelerle emeğin ekonomik ve demokratik mücadelesi engellenmek istenmektedir. Emek kesimi aleyhine yapılan düzenlemelerin en çarpıcı örneklerinden biri de, Türkiye’nin nüfusu artarken, sendikalı işçi sayısının geometrik ölçüde azalmasıdır. İşverenlerin ekonomik gücü, sermaye lehine, işçi aleyhine dengeyi daha da bozacak hukuk zırhı ile tahkim edilmek istenmektedir.Ülkemizde İşçi sınıfı ve emek kesiminin emperyalizme bağımlı sömürü sistemine karşı verdiği mücadele bunun içindir ki; aynı zamanda antiemperyalist bir mücadele olmak zorundadır. Emek kesiminin birlikteliğini bozmak, mücadelesini zayıflatmak için, sınıf dayanışması yerine, etnik ve mezhepsel kimliklerin öne çıkarılması üzerine düşünülmelidir.1 Mayısta alanlarda ulusal birlik temelinde sınıf dayanışması yerine, alt kimliklerin ve mikro milliyetçi tavırların öne çıkarılmaya çalışılması, sömürülenlerin güçsüz düşmesine yol açmaktan başka bir sonuç vermeyecektir. Bizler, işçi sınıfının ve çalışanların birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutlarken, her zaman emeğin ve ekmeği alnının teriyle kazananların safında olduğumuzu tüm Türkiye halklarına saygı ile duyurmayı bir vefa borcu saymaktayız.”
KAMU-SEN KARAMAN İL TEMSİLCİLİĞİ
“İlkeli, kararlı ve cesur sendikacılığın adresi Türkiye Kamu-Sen olarak tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Kuruluşumuzdan bugüne kadar, hiç taviz vermeden kamu çalışanlarımızın hak ve menfaatleri için mücadele verdik, var gücümüzle çalışanımızın sesi olmaya devam ediyoruz.
Devletimizin temelini oluşturan “muasır medeniyet” hedefine yürürken, “Milli hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Denebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız bir tek şeye çok ihtiyacımız vardır: ÇALIŞKAN OLMAK” diyen Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu taşıyoruz.
Pandemi nedeniyle milletçe bir yılı aşkın süredir çetin bir mücadelenin içindeyiz. Özellikle kamu çalışanları bu savaşın en ön safında yer alarak milletimize varlıklarının ne kadar önemli olduğunu göstermiş ve şükür sebebi olmuşlardır. İşte bu şartlarda çalışanlarımızın hak ettiklerini almaları için verdiğimiz mücadelede sesimizin daha gür çıkmasına vesile olduğu için 1 Mayıs’ı çok önemsiyoruz.
Ülkenin GSMH’dan herkesin adaletli pay alamaması, gelir dağılımının bozulmasına, haksızlığa neden olmaktadır. Bu durum; açlık ve yoksulluk tehlikesiyle baş başa kalan ve çalıştığı halde geçimini sağlayamayan çoğunluğun ortaya çıkmasına vesile olmaktadır. Düşük ücret politikaları nedeniyle yoksulluk yalnızca işsizlerin değil artık çalışan kesimin de en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Çalışanların haklarının ilerletilmesi ancak örgütlü mücadele le mümkündür. Bu nedenledir ki 1 Mayıs’ın; emeğinden başka hiçbir sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve hatta ev hanımlarının bir araya gelerek hakları için seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiği inancındayız.
İçinden geçmekte olduğumuz bu zor günlerde, hayatımızın normal akışında seyretmesi işçisinden memuruna, zanaatkarından esnafına kadar her şart altında fedakârca emek harcayan çalışanlarımız sayesinde mümkün olmaktadır. Bugün salgına karşı en büyük gücümüz, başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu görevlilerimizin ve çalışanlarımızın fedakâr hizmetleridir. Hepimizin sağlık kaygısı nedeniyle evlerine kapandığı günlerde bile devletimizin posta, zabıta, belediye, itfaiye, güvenlik, ulaşım, vergi, tapu, tarım ve ormancılık, diyanet, eğitim, sağlık, kültür, sanat, elektrik, su, altyapı hizmetleri kesintisiz olarak devam ediyorsa elbette bunu canları pahasına hizmet yürüten kamu görevlilerimize borçluyuz.
Hal böyle iken, hizmetlerin devamının sağlanması için her platformda ifade ettiğimiz gibi güvenceli istihdamın tek çare olduğu ortaya çıkmaktadır. Taleplerimizin başında yer alan güvenceli istihdam modelinin, beyhude bir istek değil bir gereklilik olduğu görülmelidir. Türkiye Kamu-Sen olarak “Memur Paketi” teklifimiz çalışma hayatının acil sorunlarına çözüm getiriyor. Güvencesiz, kuralsız çalışmanın yaygınlaşmasına neden olan sosyal ve ekonomik politikalar nedeniyle azalan reel ücretlere çare de Memur Paketinde yer alıyor.
Pandemi sonrasında özellikle çalışma hayatının büyük bir dönüşüm yaşayacağı ortadadır. Bu dönüşümün çalışanlarımız aleyhine, güvencesizliği körükleyecek, ücretlerin düşmesine neden olacak şekilde gelişmemesi için daha fazla örgütlenmeye ve her zamankinden daha fazla mücadeleye ihtiyacımız olacaktır. İçinde bulunduğumuz durum, yalnızca ülkemizin değil tüm dünyanın ortak sorunudur. Bizler bu sürecin haklarımızın kısıtlanmasına değil emeğin ve emekçinin değerinin anlaşılarak haklarının teslim edilmesine aracı olmasını istiyoruz.
İşçisiyle, memuruyla, işsizi ve emeklisiyle tüm çalışanlar olarak büyümesine katkıda bulunduğumuz milli gelirin hakça paylaşılması, sosyal devlet ilkesinin hayata geçirilmesi ancak adaletsizliğe “dur” diyen bireyler ve kurumların çoğalmasıyla mümkün olacaktır.
Bu çerçevede;
• Öncelikle milletimiz için huzurlu ve insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz.
• Yıllardır eriyen maaşları nedeniyle zor günler yaşayan kamu çalışanlarının zararlarının telafi edilmesi için ek zam verilmesini istiyoruz.
• Kamuda farklı statüde istihdam anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Esnek ve güvencesiz istihdam modellerinin kaldırılmasını, tüm kamu görevlilerinin kadrolu, aile birliğinin teminat altına alındığı güvenceli bir istihdam sisteminde tek çatı altına toplanmasını istiyor, “Devletin memuruna sıfat olarak harfler ve rakamlar değil, Devletin kadrolu memuru sıfatı yakışır.” diyoruz.
• 657 sayılı kanunda liyakat ve ehliyet esaslı değişiklikler yapılmalıdır. Her alanda adalet ve liyakatin esas alındığı, hak eden memurun hak ettiği göreve yükselebildiği bir sistem istiyoruz.
• Enflasyon kadar zam çıkmazından kurtulmak istiyoruz. Kamu görevlileri ve emeklilerin maaşlarında meydana gelen erime ek zam ile telafi edilmelidir. Bu sorunun kökten çözümü ise enflasyona endeksli değil enflasyon, büyüme ve refah payının dikkate alındığı, maaşların reel artışını hedefleyen ücret politikası yürütülmesidir. Nimette de külfette de adalet istiyoruz. Büyümeden pay istiyoruz. Adil bir gelir dağılımı istiyoruz.
• Ailesinin insanca yaşamasına yetecek düzeyde ücret alan kamu çalışanı görmek istiyoruz.
• Ülkede tasarruf yapma imkânına sahip olmayan ve gelirinin tamamını geçimini sağlamak için harcayan kesimin milli gelirden hak ettiği payı alabilmesi adil bir vergi ve ücret politikasıyla mümkündür. “Vergi politikalarında hedef, herkesten kazandığı ile orantılı vergi alınması olmalı, kamu çalışanlarımızın aldıkları cüzi maaş zamları vergi dilimi nedeniyle yok olmamalıdır. Bu nedenle kamu çalışanlarının gelir vergisi oranları %15’te sabitlenmelidir.” diyoruz.
• Kamu görevlileri ile birlikte tüm çalışanların örgütlenme, toplu sözleşme ve grev haklarını özgürce kullanabildiği bir ülke istiyoruz.
• 2018 yılında verilen sözün gereği yerine getirilmeli, 3600 ek gösterge ile ilgili çalışmaların taleplerimiz de göz önünde bulundurularak bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz.
• Memurlara yapılan bütün ek ödemelerin emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında esas alınmasını ve emekliliğin bir kâbus olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz.
• Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlara da dini bayramlar öncesinde bayram ikramiyesi verilmesini istiyoruz.
• COVID-19’un meslek hastalığı sayılmasını ve COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları ve kamu görevlilerinin şehit statüsünde değerlendirilmesini talep ediyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak biz çalışma barışını sağlamış, yönetime katılma hakkı olan çalışanlar görmek istiyoruz. Geleceğe güvenle bakan, birbirine saygılı, mutlu, müreffeh, muasır medeniyet seviyesinin de üzerine çıkmış bir toplum istiyoruz.
Dayanışma ruhu içinde bir araya geldiğimiz, demokratik, ekonomik ve sosyal haklarımızı elde ettiğimiz, adaletli bir yapı içinde, yeniden meydanları bayraklarla ve sloganlarla doldurduğumuz 1 Mayıslarda buluşmak dileğiyle, tüm çalışanlarımızın Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.”
TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI EKREM ÇAVAŞ VE MECLİS BAŞKANIMIZ CAFER BİNİCİ
“Birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı Emek ve Dayanışma Günü'nü en derin duygularıyla kutladıklarını, “Ben değil biz anlayışı ile ülkemizin büyümesinde, ilerlemesinde ve hedeflerine ulaşmasında önemli yeri ve alın terleri bulunan işçi ve emekçi halkımızın 1 Mayıs İşçi Bayramı Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyoruz.
Tüm dünyada ve ülkemizde zorlukların her türlüsüne göğüs geren, işçi ve emekçilerimiz ile aydınlık, eşit ve güzel bir dünya göreceğimiz günlerin umuduyla İyiliğin, birliğin ve güzelliğin birleştiği bu gün tüm işçi kardeşlerimize kutlu olsun.
Emek ve özgürlük için verilen mücadelenin günü olan 1 Mayıs işçi bayramını birlik ve bir olma duygularıyla kutluyor, saygılarımızı sunuyoruz. “
KARAMAN TİCARET VE SANAYİ ODASI MECLİS BAŞKANI AHMET ÇELİK VE YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÖKHAN ALKAN
“Günümüzün zor ekonomik koşullarında alın terleriyle, hayat şartları ile mücadele ederek ekmeklerini kazanmaya çalışan tüm işçilerimiz, çalışanlarımız bizim için birer kahramandır. Emek ve dayanışmanın sembolü de olan bu günün, tüm işçi ve emekçi kardeşlerimize kutlu olmasını temenni ediyor, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz.”
YENİDEN REFAH PARTİSİ KARAMAN İL BAŞKANI TAŞKIRAN
“Emek ve dayanışmanın bayramı olan 1 Mayısı anlayabilmek için resmin tamamına bakmak lazımdır. Adaletsizlik duygusunun hâkim olduğu sistemlerde, mahrumiyet içerisinde bırakılan ve hak hukukları çiğnenen işçilerin, sömürü prangasından kurtulabilmeleri ve sorunlarının çözülebilmesi 1 Mayıs Bayramı kutlamaları ile mümkün olmasa gerek. Asıl işçi hak ve hukukunun korunması ve intacı vicdanlara kazınması mümkün olabilir.
Bu vesileyle, fiyat artışıyla birlikte ücretlerin de aynı şekilde artırılmasını öngören ve bu şekilde işçilerin alım gücünün korunması, enflasyona ezdirilmemesini sağlamayı amaçlayan eşel mobil modelini sürekli gündeme getiren Fehim ADAK, işçi ve memur çalışanlara hak ettikleri artışları sağlayan 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı rahmetle yâd ediyoruz.”