BAŞKAN KONUK, DÜNYA KOOPERATİFLER GÜNÜNÜ
KUTLADI
21 Aralık 1844 tarihinde kurulan ilk
kooperatif nedeniyle bütün dünyada 21 Aralık, “Kooperatifçilik Günü” olarak
kutlanıyor.
Ülkemizde de 1863 yılında kurulan “Memleket
Sandığı”ndan günümüze kooperatifçilik yaygın bir şekilde faaliyet yürütüyor.
Kooperatiflerin amacı, ortak hedef doğrultusunda çalışarak emek ve ürünleri
değerlendirmek, olarak ifade ediliyor. Kooperatifler birlikte çalışmanın ortaya
koyduğu ve birlikte yaşama ruhunu en güzel şekilde yansıtan kuruluşlar olarak
ülkemizde çok önemli bir işlev yürütüyorlar.
Ülkemizin örnek kooperatiflerinden Konya
Pancar Ekicileri Kooperatifinin Genel Başkanı olan ve Pancar Ekicileri Kooperatiflerinin
de birlik kuruluşu, PANKOBİRLİK’in Genel Başkanı AK Parti karaman Milletvekili recep konuk Dünya Kooperatifler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Mesajında
“yaptıkları işlerle refahı geniş kesimlere yayan, yüksek tasarruf ve sermaye
birikimi olmamasına rağmen el, emek ve sermaye birliği yapan büyük grupları
ekonomik sisteme dahil eden tüm kooperatiflerin ve o kooperatiflerin içinde yer
alıp ekonomik hayata kalıcı renk tonları ekleyen tüm kooperatif üyelerinin bu
özel gününü kutlarım” diyen AK Parti Karaman
Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, “dünyada bütün kooperatifler teşekkürü hak edecek,
sermayesi sınırlı olan toplum kesimlerini ekonominin etkin aktörü yapan,
ekonomi çarkını büyüten, o çark içinde üyelerinin ezilmesini önleyen işler
yapıyor. Kooperatiflerin her ekonomi için önemi büyüktür. Ancak kooperatiflerin
her ekonomideki rol ve payı aynı değildir. Kooperatiflerin sosyo-ekonomik
hayattaki rolleri ülkeden ülkeye, ekonomiden ekonomiye, toplumdan topluma farklıdır”
ifadelerini kullandı.
KOOPERATİFÇİLİĞİN GELİŞİMİNE KATKI
SAĞLAYANLAR HER TÜRLÜ TAKDİRİ HAK EDİYOR
Başkan
Recep Konuk, “kooperatifçiliğin önemini kavramış toplumlarda kooperatiflerin
mesafe almak için sarf ettiği efor, ekonomide üstlendikleri rol, ekonomik
sistemdeki payları ile kooperatifçiliğin ekonomideki rolü ve üstlendiği
fonksiyonlarla ilgili netliğin oluşmadığı toplumlarda sarf edilen efor,
ekonomide rollerini büyütmek, paylarını yükseltmek için aşmaları gereken
bariyerler de farklılaşmaktadır. Birinci grup ülkelerde kooperatifçiler sadece
kooperatif faaliyetlerine odaklanırken, ikinci grup ekonomilerde ve toplumlarda
kooperatiflerin faaliyet alanında başarı yükümlülüğü kadar önemli olan husus,
kooperatiflerle ilgili algıyı pozitif yönde değiştirme, sermaye birikimi
sınırlı geniş toplum kesimlerine çıkış yolunda rehber olma, öncü olma
yükümlülükleri de vardır. O nedenle ülkemizdeki kooperatiflere ve
kooperatifçilikle kendini geniş toplum kesimlerinin hizmetine adayan
kooperatifçilere iki kere teşekkür borcumuz vardır. Türk Kooperatifçiliğinde
umutlu olmamızı sağlayacak ve son yıllardaki önemli kazanımlarımıza,
hükümetimizin Türk Kooperatifçiliğine yönelik devrim niteliğindeki katkılarına,
Türk Kooperatifçiliğini sırtında taşıdığı bagajlara rağmen dünyada saygın yere
taşımaya çalışan ve bu yolda ülke kooperatifçiliğinin önemli bir mesafe kat
etmesini sağlayan herkes, özellikle de hükümetimiz ve ilgili Bakanlıklarımız her
türlü takdiri hak ediyorlar” diye konuştu.
KOOPERATİFLERİMİZİ SINIRLAYAN TİCARİ
KALIPLARI KIRIP ATTIK
Ülkemiz
kooperatifçiliği açısından umutlu olmamamızı gerektirecek çok sayıda sebep
olduğunu belirten Başkan Recep Konuk, “bundan beş sene önce Kooperatifçilik
Strateji Belgesini yayınladık ve o belgenin ortaya koyduğu vizyon çerçevesinde
Türk Kooperatifçiliğini hızlı adımlarla büyütmek için yapmamız gerekenleri
artık adım adım hayata geçiriyoruz. Mesela, kooperatiflerimizi faaliyet alanı
ve üye ile sınırlayan ticari kalıpları kırıp attık geçtiğimiz günlerde. Şimdi
kooperatiflerimizin önü daha açıktır. Üçüncü kişilerle ticaretlerinin ya da
yeni sektörlere adım atmalarının önünde engel yok. Kooperatiflerin
yapamayacaklarını sıralayan yaklaşımı yapabileceklerine odaklanacakları girişim
özgürlüğünü esas alan yaklaşımla değiştirdik. Yani Türk kooperatifçiliğini
menzile taşımak isteyenlerin önündeki tümsekleri temizledik.
Sıra
Türk Kooperatifçiliğinin sırtındaki bagajlardan kurtulmasını sağlamaktadır. Ne
var o bagajda? Algılar ve peşin hükümler. Nereden geliyor? İçerden ve dışardan.
Bir dönem kooperatifler bir ideolojinin uzantısı gibi takdim edilmiş topluma,
bugün hala o soğuk savaş yıllarının fikri kolaycılığının, kooperatifçiliği
örselemek, kendi menfaatlerini korumak için yayılan kooperatifçilik şayiasının
son tortularını temizlemeye çalışıyor.
Bir
dönem müteahhit kooperatifçiliğinin yaşattığı ve batakçılıkla, kalitesizlikle
özdeşleşen kooperatif benzerlerinin son travmatik izlerini silmeye çalışıyor
Türk Kooperatifçiliği.
Bu
bagajlardan tam olarak kurtulduğunda iş yapma kültüründe yabancısı olmadığı,
hatta Dünya Kooperatifçiliğine ilham kaynağı olmuş milletimizin
kooperatifçilikte inanılmaz başarılara imza atacağından kimsenin şüphesi
olmasın” dedi.
“KOOPERATİFÇİLİKLE
MARKALAŞTIRABİLİRSİNİZ”
Ülkemiz
için kooperatifçiliğin ekonomide bir alternatif bir yol olmadığını, zorunlu
istikametlerden biri olduğunu dile getiren Başkan Recep Konuk, açıklamasını
şöyle sürdürdü; “biz hem tarımsal üretimde, hem sanayide ölçek ekonomisi
açısından dezavantajlı bir ülkeyiz. Keza tüketimde de örgütlü bir toplum
değiliz. Yine sermaye birikimimizde ve tasarruftaki yetersizliklerimiz
nedeniyle ekonomimizi büyütebilmek için ağırlıklı olarak dış borç kullanmak
durumundayız. İşte kooperatifçilik bu
gibi sorunların aşılması imkânını da veriyor. Mesela 30-40 dönüm arazinin
sahibi olan bir çiftçi ne girdi alırken ne ürettiğini satarken avantajlıdır. Ancak
100 hatta 1000 çiftçi bir veya birkaç ürünü üretmek için bir araya geldiğinde
30-40 bin dönüm arazi işletir ve binlerce ton üretir artık ve alırken de
satarken de masaya eli güçlü oturur. Kooperatifçilikle sanayide küçük hacimli
üretimleri büyük bir üretim gücüne dönüştürebilir, hatta markalaştırabilirsiniz.
Dünya bunu yapmış, PANKOBİRLİK’te ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifinde de biz
yaptık.” dedi.
KOOPERATİFİN ÜYELERİNE SAĞLADIĞI İMKÂN
SÜREKLİ BÜYÜR
Kooperatifçiliğin
basamak gibi olduğunu ve çıkılan hiçbir basamağın son basamak olarak
görülemeyeceğini vurgulayan AK Parti Karaman
Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, “kooperatifin üyelerine sağladığı imkân da sürekli
büyür. Mesela pancar üretmek için kooperatif kurarsınız. Üretiminizi garanti
altına almak için şeker fabrikasını da siz kurarsınız. Bu yetmez, benim
pancarımdan üretilen şekerle üretileni de ben üreteyim dersiniz. Üretirsiniz o
da yetmez. Bunları bir marka altında toplarsınız. Sonrasında ben pancar
üreticisiyim ama benim tek üretim kalemim pancar değil, ayçiçeği de mısır da
elma da üzüm de patates de üretirim hayvancılık da yaparım dersiniz onları
işleyecek tesisleri de kurarsınız. Bunun tadına varınca da küresel rekabete
katılmak istersiniz. Eldeki 250 Bin hektarı düşünür ve gözünüzü Dünyanın en
büyük beş gıda şirketinden biri olma gibi çok yukarlardaki basamağa dikersiniz”
diye konuştu.
ÜLKE KOOPERATİFÇİLİĞİNİ YÜKSEK HIZDA
EKONOMİNİN RAYLARINA YERLEŞTİREBİLİRİZ
Dünyanın
artık kooperatifçilik olgusunu konuşmadığını ya da kooperatifçiliğin işlevini,
ekonomideki yerini tartışmadığını aktaran Başkan Recep Konuk, sözlerine şu
cümlelerle devam etti: “Dünya günümüz ekonomisinde dezavantajlı kesimlerin ya
da ölçek ekonomisi açısından dezavantajları olan işletmelerin kooperatifçilikle
çıkış yolu bulmasına, markaların rekabet ettiği bir dünyada küresel rekabette
küçük işletmelerin bu rekabete katılmasını sağlamaya yönelik çözümler üretiyor.
Biz belki kooperatifçiliği ekonomimizin lokomotiflerinden biri yapmakta geç
kaldık. Ancak henüz kaybettiğimiz bir şey yok ve dünyadaki kooperatifçilik
tecrübesinden istifade ederek ülke kooperatifçiliğini yüksek hızda ekonominin raylarına
yerleştirebiliriz. Yapmamız gereken sadece mevcut kooperatiflerimizin vizyonunu
yükseltirken, sosyal hayatta ve kültüründe tam ve kâmil manada kooperatifçiliği
destekleyecek kültürel kodları olan milletimizin bu kültürel kodlarını sosyo-ekonomik
hayata taşımaktır. Tarım kooperatifleri de dâhil olmak üzere dünya
ekonomisinde kooperatifler 1.800’lü yıllarla birlikte rol üstlenmeye
başladılar. Ülkemizde ise her ne kadar, 1863 yılından itibaren ‘Memleket
Sandığı” ile ülkemizde kooperatifçilik başlamışsa da, bugünkü bilinen anlamıyla ilk kooperatif
girişim, dünyada kooperatiflerin sahne alışından yaklaşık üç çeyrek asır sonra
1.800’lü yılların sonunda gerçekleşti. Yaklaşık 75 yıllık zaman farkı kimseyi
aldatmasın, bu topraklarda kooperatiflerin ihtiva ettiği mana bütünlüğü ve
kooperatifçiliğe de ilham kaynağı olan birlikte üretme, birlikte başarma
geleneği, hayat yükünü birlikte omuzlama alışkanlığı, hem kültürü hem de
kurumlarıyla asırlardır vardı. Bu toprakların, ekonomik sistemine
kooperatifleri sandık veya kooperatif adıyla dâhil etmesi sadece ve sadece
dünyadaki terminolojiyi kullanmaya başlamasından ibarettir.” dedi.
BU TOPRAKLARIN GENLERİNDE BİRLİK RUHU VAR
“Kooperatifçilikte
dünyaya ilham vermiş bir medeniyetin mirasçıları olarak bizim mesuliyetimiz,
kooperatifleri toplumsal kalkınmanın bir dinamiği olarak ekonomik hayatın her
alanına taşımak, kooperatif girişimlerle daha çok insanın refahtan daha çok pay
almasına aracılık etmektir” diyen PANKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Recep
Konuk, “Dünyada binlerce kooperatif yaptığı işler, ürettiği ekonomik değerle 1 Milyarın
üzerinde yani dünya nüfusunun %13’ten fazlasını oluşturan insanı ekonomik
sisteme dâhil ediyor, onların birlikte hareket ederek refahtan daha fazla pay
almasını sağlıyor. Dünyamızda tarım sektöründeki ekonomik faaliyetlerin
%50’sinden fazlası kooperatif işletmeler eliyle yürütülüyor. Dünyadaki 300
büyük kooperatifin bir yıllık iş hacmi 2 Trilyon Dolar civarındadır. Tüm
dünyada hem gıda güvenliğinin, hem sürdürülebilir tarımsal üretimin hem de
kırsal kalkınmanın teminatı olarak kabul edilen tarımsal kooperatifler,
ekonomik sistemde sosyal gruplara etkileri de düşünüldüğünde dünya refahı
açısından özel ve önemli bir rol üstlenmiştir. Biz bu topraklarda da
kooperatifçiliğin hızla gelişip tüm sosyal kesimlerde özellikle de tarım
sektöründe ekonomimize yeni bir dinamizm kazandırabileceğini biliyoruz. Çünkü
bu toprakların genlerinde birlik ruhu var. Bu topraklar komşusu açken tok
yatmayacak, meslektaşı siftah yapmadan yeni bir alış veriş yapmayacak kadar
erdemlidir. Ve bu topraklar kendisinden daha az dünya nimetine sahip kardeşleri
incinmesin diye azami dikkat gösteren ahlaka sahip bir kültürün ana vatanıdır.
Bu topraklar, kardeşlerinin işi rast gittikçe daha mutlu, refah iklimi komşularına
da sirayet ettikçe daha huzurlu olan bir milletin yaşadığı topraklardır. Yani
varlıkta da yoklukta da bir olma, bir davranma, yükü birlikte omuzlama ve
zenginliği paylaşma bu toprakların özelliğidir. O özellikler dünyanın
kooperatif diye adlandırdığı sistemi hem kapsayan hem de onu aşan
özelliklerdir. Dâhil olduğumuz medeniyet havzasının bize mirası olan bu
hasletlerimiz bu topraklarda ve bu toprakların geleceği için kooperatifçilikten
çok daha fazla istifade edebilmek için yaptığımız işlerde bizim asli
dayanağımızdır” şeklinde konuştu.
TÜRK TARIM SEKTÖRÜNÜN FİKİR BİRLİĞİ ARTIK TAMDIR
Ülkemiz
kooperatifçiliğinin yeni bir döneme girdiğini, umutlu olmamızı gerektirecek
sebeplerin arttığını ifade eden Başkan Recep Konuk, Dünya Kooperatifler Günü mesajını şu cümlelerle
tamamladı: “Türkiye’nin her tarafında kooperatif
çatısı altında birleşip ne yaparız sorusuna cevap aramaya, neleri nasıl
başaracağımız konusunda akıl terletmeye başladık. Kooperatif çatısı altında
birlik olmak konusunda Türkiye’nin özellikle tarım sektörünün fikir birliği
artık tamdır. İki binli yıllara girerken kooperatifçilikle nelerin
başarılabileceğini bu toprakların dışından örneklerle izah ediyor, uzaklara
methiyeler düzüyorduk. Şimdi kendi örneklerimiz, kendi modellerimiz de var. Dün
özendiklerimizin özendiği bir modelimiz, başka coğrafyalarda anlatılan başarı
hikâyemiz, hikâyelerimiz var. Bu modelin müellifi, pancar üreticileridir. El ve gönül birliği
yapılınca kooperatif çatısı altında nelerin başarılabileceğinin örneği pancar
üreticisinin son 15-16 yıl gibi insan ömrü için uzun, toplum hayatı için kısa
sürede başardıklarıdır. Kooperatifçiliği eğer ucuz almak ve pahalı satmak gibi
dar kalıplara hapsetmezseniz, onun sanayi ile de taçlanacağını, finansman
problemine de çözüm üreteceğini, tarlada atılan tohuma da müdahil olacağını,
ürettiğini katma değerli hale getirerek ekonomik sürecin bütününe de müdahil
olunabileceğini, daha da önemlisi faaliyet alanını büyüttükçe üreticisini de
büyüteceğini bilir ve kooperatifçiliği onlarla zenginleştirirseniz
kooperatifçiliğin hapsolduğu o dar kalıplar kırılır ve pancar üreticisinin tüm
Türkiye’ye ispat ettiği gibi onlarca sanayi tesisleri dikilir, tarlada, bağda,
bahçede, merada üreten ürettiklerini işler ve ürünlerini bir marka altında rafa
kadar taşır. 1 fabrikadan sadece 17 yılda onlarca fabrika çıkarmak, tek üretim
kaleminden binin üzerinde mamul ürüne doğru genişlemek, tarlada başlayan süreci
bir marka altında toplayıp rafa kadar ulaştırmak ve dünün içe kapanık
sektöründen dünyanın en büyük beş gıda şirketinden birini çıkarmayı hedeflemek
kooperatifçiliği geniş yorumlamanın ve bir kalıba hapsetmemenin sonucudur. Omuz
omuza verilirse sağılan süt sağanlar tarafından peynir yapılır. Tarlada pancarı
söken onu rafa çikolata olarak göndermeyi de başarır. Merada besisinin peşinde
koşmakla kalmaz bir marka altında sucuk da üretir, salam da pastırma da. Üzüm
bağında asma fidesini diken meyvesinin suyunu da çıkarır, sirkeyi de rafa kadar
taşımayı başarır. İlhamını
Anadolu’nun birikiminden alan, insani değerlerimizle zenginleştirilmiş bir
kooperatifçiliğin tesisi için gayretimiz ile Türk Kooperatifçiliğine ve ülke
ekonomisine katkı verme azim ve kararlılığımızın artan bir heyecanla sürdüğünü
ve süreceğini belirtmek isterim. “Muhakkak surette birleşmede kuvvet
vardır, kooperatif yapmak, maddi manevi kuvvetleri, zekâ ve maharetleri
birleştirmektir” sözleriyle
kooperatifçiliğin özünü tarif eden Büyük Önder Atatürk ve Türk
Kooperatifçiliğine emek vermiş değerli büyüklerimizi bir kez daha rahmet ve
minnetle anar, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Gününü kutlarım.” dedi.