Karaman Müzesi’nde sergilenen 6. yüzyıldan kaldığı tahmin edilen bütün haldeki genç kız cesedi, hiçbir kimyasal koruma yapılmamasına rağmen 14 asır sağlam kalması nedeniyle görenleri şaşırtıyor.
1980‘li yıllarda, Taşkale Beldesi yakınlarındaki eski yerleşim merkezi Manazan Mağaraları‘nda kaçak kazı yapılırken mezar odalarında bir ceset bulundu. Yapılan incelemede 6. yüzyıldan kaldığı tahmin edilen cesedin 17 yaşlarında bir genç kıza ait olduğunun saptandı. Yapılan incelemeler sonucunda kafatasındaki parçalanma dışında hemen hemen sağlam kalan cesedin mumyalanma işlemine tabi tutulmadan bugüne geldiği belirlendi.
Manazan Mağaraları‘nda Bizans dönemine ait killi kireç taşı içine oyularak oluşturulan beş katlı toplu meskenler bulunuyor. Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan odalar yer alıyor. Katlardan çıkış, karşılıklı el ve ayak tutunma yerleri olan, dik oyma bacalarla sağlanmaktadır. Buradaki kireç taşı, sabit ısıyı muhafaza ettiğinden ve havada da nem olmadığından, organik maddeler uzun süre bozulmadan kalabilmektedir.
Ülkemizde ve dünyada birçok müzede sergilenen cesetlerin çoğu kimyasal işlemlere tabi tutularak mumyalandığı için bugünlere bozulmadan gelebilmiştir. Fakat Karaman’da bulunan kadın cesedinin ülkemizde muhafaza edilen diğer cesetlerden ayıran en önemli özellik hiçbir kimyasal uygulama yapılmadan ve mumyalanmadan günümüze kadar ulaşmış olmasıdır.
Saç ve kıyafetlerinde dahi bir bozulma olmayan kadın cesedi, halen karaman Müzesi’nde hava almayan bir cam bölmede korunuyor. Hiçbir kimyasala tabi tutulmadan 14 asır boyunca günümüze kadar ulaşmış bu cesedi ziyarete gelenler ise büyük ilgi gösteriyor.
1980‘li yıllarda, Taşkale Beldesi yakınlarındaki eski yerleşim merkezi Manazan Mağaraları‘nda kaçak kazı yapılırken mezar odalarında bir ceset bulundu. Yapılan incelemede 6. yüzyıldan kaldığı tahmin edilen cesedin 17 yaşlarında bir genç kıza ait olduğunun saptandı. Yapılan incelemeler sonucunda kafatasındaki parçalanma dışında hemen hemen sağlam kalan cesedin mumyalanma işlemine tabi tutulmadan bugüne geldiği belirlendi.
Manazan Mağaraları‘nda Bizans dönemine ait killi kireç taşı içine oyularak oluşturulan beş katlı toplu meskenler bulunuyor. Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan odalar yer alıyor. Katlardan çıkış, karşılıklı el ve ayak tutunma yerleri olan, dik oyma bacalarla sağlanmaktadır. Buradaki kireç taşı, sabit ısıyı muhafaza ettiğinden ve havada da nem olmadığından, organik maddeler uzun süre bozulmadan kalabilmektedir.
Ülkemizde ve dünyada birçok müzede sergilenen cesetlerin çoğu kimyasal işlemlere tabi tutularak mumyalandığı için bugünlere bozulmadan gelebilmiştir. Fakat Karaman’da bulunan kadın cesedinin ülkemizde muhafaza edilen diğer cesetlerden ayıran en önemli özellik hiçbir kimyasal uygulama yapılmadan ve mumyalanmadan günümüze kadar ulaşmış olmasıdır.
Saç ve kıyafetlerinde dahi bir bozulma olmayan kadın cesedi, halen karaman Müzesi’nde hava almayan bir cam bölmede korunuyor. Hiçbir kimyasala tabi tutulmadan 14 asır boyunca günümüze kadar ulaşmış bu cesedi ziyarete gelenler ise büyük ilgi gösteriyor.