Demokrasinin en noktası olduğu için sanırım, bir siyasi partinin Türk Bayrağı ve İstiklal Marşı olmadan kongre yapmasına göz yumuluyor. Üstelik kendisini “Kurucu Parti” olarak lanse eden ama gerçekte genel başkan nezdinde devşirilerek çığırından çıkmış bir parti bu parti ile gizlice flört edebiliyor.Tabii ki kirli kasetle gideceği güzergâh belirlenen bu siyasi parti taraftarları kirli dizaynı kanıksayıp, hala kendilerini seçkin olarak görmeye devam ediyorlar. Üstelik atanan kişiyi yeniden seçerek meşrulaştırmaktan da kaçınmıyorlar. Elbette kanıksanan bu durumun sonucunun, hiçbir milli yanı olmayan diğer proje partisi ile flört etmesi de anlaşılabilir.Tabii ki bu proje partisi “Eşbaşkan”lar tarafından yönetilince, yani asıl başkanlarının terör örgütü lideri olduğu, Eşbaşkanın sadece ondan gelen emirleri uyguladığı hesaba katılırsa kirli kasetle gelen bir siyasinin nasıl misyon yüklendiği anlaşılmış olur.Talimatları doğrultusunda politika belirledikleri terör örgütünün, Türkiye’yi bölüp, parçalamak istemesi ve tüm Haçlı unsurlar tarafından açık veya gizli desteklenmesi vahameti daha da artıran bir unsur.Oysa bu, kendisini demokrasinin beşiği olarak lanse eden ülkelerde bile görülemeyecek bir müsamaha.. Neredeyse silahlı mücadeleyi meşrulaştıracaklar. Zaten Zillet ittifakının derdi terör örgütleri ile örtülü ittifak kurarak onları seçmenlere onaylatma çabasında değil mi? Tıpkı Kenan Evren'in Anayasa oylaması ile kendisini de meşru Cumhurbaşkanı olarak onaylatması gibi.. Bu durum Haçlıların ülkemizde Demokrasinin açıklarından yararlanarak destek verdikleri gayrimeşru unsurları meşrulaştırma gayretlerinin sonucu ve göstergesidir.Tabii ki bu gayretin en başında olan CHP'ye, kirli bir kasetle atanan CHP Genel Müdürünün daha sonra delegeler marifetiyle yeniden seçilerek meşrulaştırılmasını da başta, güya kültürlü CHP'liler olmak üzere hepimiz aval, aval seyretmedik mi? Aynı Haçlılar şimdi de Fetö terör örgütünün şehit ettiği 250 insanımızı yok farz ederek bu örgütle ilişkili Yargı mensuplarının görevden alınmasını dillerine dolamıyorlar mı? Eşi benzeri görülmemiş bir davranışla tüm AB kriterlerini ayakları altına alıp Sisi diktatörünün astığı masum gençler için tepki vermek yerine, sessiz ve tepkisiz izleme yolunu seçmediler mi?Oysa ülkemizi parçalamak isteyen teröristlerin gözaltına alınıp, yargılanmalarına bile hoş görüyle yaklaşmayan yine kendileri.Her darbe sonunda darbecilere ve darbecileri “Bir sağdan, bir soldan” masum gençleri asarak güya adaleti sağladıklarını da sessiz ve tepkisiz izlemediler mi?Yapılan göz altıları diktatörlüğün bir sonucu olarak göstermeye çalışmıyorlar mı? Hatta teröre kurban verdiğimiz on binlerce insanın katledilmesinin arkasında, Haçlı unsurların tüm terör örgütlerine verdikleri maddi ve manevi destek yok mu? Aslında gönül diyor ki; "Madem 'Diktatör' diyorlar; bir defaya mahsus buna uygun bir icraat yap! Haçlıların Truva Atı olan partilerin siyaset sahnesinde at koşturmasına mani ol!" Tabii ki, illa diktatörlükle değil, kanuni düzenlemelerle de bu yapılabilir. Türkiye'ye ait(!) bir siyasi parti küçük ebatlı da olsa Türk Bayrağını kongrelerinde neden asmaz, İstiklal marşı söylemez? Kürtlerle aynı safta savaşarak döktüğümüz kan değil midir, Al Bayrağın doğuşunun destanı?
Bir siyasi parti kendisine oy veren seçmenlerin de uğrunda kan döktüğü bir bayrağa nasıl hoyratça tavır alır?Haçlılar, Türkiye'yi parçalamak için silahlı mücadele yapan terör örgütlerine açık, açık destek vermeye nasıl cür'et eder? TBMM'den bu konuda kanuni düzenleme yapılmasını talep ediyor, kanun teklifi verecek bir babayiğit Milletvekili bekliyoruz.Örneğin; "Türk Bayrağı ve İstiklal marşı alerjisi, bir siyasi parti için kapatma sebebidir" gibi..
İşte o zaman Türkiye üzerinde oynanan oyunlara da dur demiş olacağız. Yoksa onların misyonunu gerçekleştirmesini beklemek akıl dışı bir tutum olur.
Bir siyasi parti kendisine oy veren seçmenlerin de uğrunda kan döktüğü bir bayrağa nasıl hoyratça tavır alır?Haçlılar, Türkiye'yi parçalamak için silahlı mücadele yapan terör örgütlerine açık, açık destek vermeye nasıl cür'et eder? TBMM'den bu konuda kanuni düzenleme yapılmasını talep ediyor, kanun teklifi verecek bir babayiğit Milletvekili bekliyoruz.Örneğin; "Türk Bayrağı ve İstiklal marşı alerjisi, bir siyasi parti için kapatma sebebidir" gibi..
İşte o zaman Türkiye üzerinde oynanan oyunlara da dur demiş olacağız. Yoksa onların misyonunu gerçekleştirmesini beklemek akıl dışı bir tutum olur.