Öncelikle İmaret medya’dan ve sizlerden özür dileyerek başlıyorum sözlerime. Uzun zamandır sizlerle buluşamadık yazılarımla.
Bu gün Dostlarımız ve Düşmanlarımız diye başladım yazmaya…
1850’lerden itibaren bir Avrupa hayranlığı tutturduk gidiyoruz. Sonradan bir de Amerika hayranlığı hatta Amerika bağımlılığı… Avrupayı, Amerikayı dost, geri kalanını düşman kabül ettik. Daha doğrusu ettirdiler… Adamları vardı aramızda ve bizler gibiydiler, vatansever gönünüşlü adamlardı. Satılmış olduklarını anlayamadık. Avrupa sevdası aşıladılar iliklerimize kadar. Ve ne kadar acıdır ki en yakın sınır komşularımızla iş yapamadık. Çünkü onlar düşmandı. Öyle söyledi batılı dostlarımız.
Varsa yoksa Amerika, varsa yoksa Avrupa…
Bir Avrupa birliği sevdasıdır tutturduk. Kapılarını aşındırdık. Onlar geri çevirdikçe iştaha geldik, ne derseniz yapacağız dedik. Sırf onların gönlü olsun diye idam cezasını kaldırdık. Gümrük birliği anlaşması yaptık. Olmadı, almadılar ve almayacaklarda…
Prof. Dr. Numark, “Siz dininizi bile değiştirseniz, onlar yine almazlar” diyor. Ama biz gireceğiz demeye devam ediyoruz.
Ülkemize, vatanımıza, milletimize kasteden teröristleri koruyor, kolluyor ve hamilik yapıyor, silah veriyorlar. Bunu biliyoruz ve bilmemize rağmen vazgeçmiyoruz, hala Avrupa diyoruz, Amerika diyoruz.
Oldum olası karşı oldum Avrupa birliğine. Natoya karşı oldum. Hep “Bağımsız Büyük Türkiye” diye haykırdım ve haykırmaya devam edeceğim. Bir birliğe girilecekse bunu Türkiye kurmalı… Nato’ya girdikte ne oldu? Adamlar teröristleri bize tercih ediyorlar…
Yeter artık…Bu ülke mili çözümler bekliyor. Hiç kimse bizim dostumuz falan değil…
Uluslar arası ilişkiler çıkar ilişkileridir. Çıkarımız doğrultusunda herkesle iş yapabiliriz. Ama hiç kimseye arkamızı dönmememiz kaydıyla. Doğu, batı, güney, kuzey hiç fark etmez.
Orta doğu kan ağlıyor, bizim ciğerimiz yanıyor.
İstanbul’da ve Kayseri’ terörist saldırılar oldu. Canımız yandı. Ama biz birlik, beraberlik içinde dimdik ayaktayız ve ayakta olmaya devam edeceğiz daha da kenetlenmiş bir halde.
Eminim bu saldırıların arkasında da o sevgili dostlarımız vardır. Biliyoruz ki teröristler onların maşaları. Bizim canımız yanıyorsa onların da canı yanmalı, hem de onların yöntemleriyle…
Ülkem uyan…
Geçmiş olsun İstanbul, geçmiş olsun Kayseri, Geçmiş olsun Türkiyem…