Beyin ölümü beyne hiçbir kan akımının olmaması sonucu beyin hücrelerinin tamamen ölmesi ve beyin fonksiyonlarının geri dönülemez şekilde kaybolmasıdır. Beyin ölümü tıbben ve hukuken ölüm demektir. Yani beyin ölümünde kişi son nefesini vermiştir.
BEYİN ÖLÜMÜ NEDİR
Beyin ölümü ölümle sonuçlanan bir süreçtir. Beyincik ve beyin sapının kaybolduğu süreçte hastanın sadece kalbi atmaktadır. Dışarıdan bakıldığında sadece izlenebilen kalp atımlarıdır. Diğer yaşamsal fonksiyonlar yapay olarak tıbbi cihazlarla sağlanır. Kendi solunumu alamayan hasta cihazlarla solunum aldığı için, yaşam destekleri kesildiğinde hasta kaybedilir.
BEYİN ÖLÜMÜ NEDEN OLUR
Yaşamın sonlanmasındaki en son süreç olan beyin ölümü nedenleri şöyle sıralanabilir:
- Silahla yaralanma, trafik kazaları, yüksekten düşme
- Ani kalp durması
- Beyin iltihabı
- Travmatik beyin hasarı
- Bakteriyel menenjit
- Beynin oksijensiz kalması
BEYİN ÖLÜMÜ TANISI
Beyincik ve beyin sapının geri dönülemez bir şekilde kaybolduğu beyin ölümünde bu tanımlamada ufak bir şüphe olmamalıdır. Yani uzman doktorlar bu kararı alırken yüzde yüz emin olmalıdır. Beyin ölümünün tam anlamıyla gerçekleştiği kararına 4 uzman karar vermektedir. Bu 4 uzmanın kendine ait ayrı ayrı testleri vardır.
Bu uzmanlar: Anestezi uzmanı, Nöroloji uzmanı, Nöroşirürji uzmanı ve Kardiyoloji uzmanı’dır. Bu uzmanlar kendi alanlarında gerekli testleri yaparak ortak bir karar alırsa beyin ölümü tanısı konur. Eğer uzmanlardan biri beyin ölümü tanısı için yüzde yüz emin değilse bütün işlemler durur.
Hangi koşullarda beyin ölümü tanısı kesinleşmektedir?
Beyin ölümü tanısının konulabilmesi için 3 temel koşul vardır;
1. Hastalığın ne olduğu mutlaka bilinmeli, uygulanan tüm tedavi yöntemlerine rağmen geriye dönüş mümkün olmamalıdır.
2. Beyin ölümünü taklit edebilecek geri dönebilen bazı hastalıklar ve zehirlenmeler, ilaç alımları ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulmalı, ayni bu tip hastalıkların olmadığı da gösterilmelidir. Bu konuda laboratuvar çalışmaları ve bazı özel testler yardımcı olmaktadır.
3. Klinik olarak beyin ölümü tanısının konulabilmesi için de ayrıca üç ana kriter sağlanmış olmalıdır.
a) Derin ve geri dönüşü olmayan koma. Tam yanıtsızlık halidir ki hasta hiçbir şekilde uyandırılamaz.
b) Beyin sapı dediğimiz özel yaşamsal bölgenin kendisine özgü fonksiyonlarının test edildiği reflekslerin tümünün kaybolması gereklidir. Klinik muayene ile bu reflekslerin kaybı kolaylıkla belirlenebilmektedir.
c) Solunum yokluğu testi. Anestezi uzmanlarınca gerçekleştirilen bu test sonucunda solunum merkezinin tamamen fonksiyonunu kaybettiği yani solunum cihazı olmaksızın kesinlikle ve hiçbir zaman soluyamayacağı anlaşılmaktadır.
Beyin ölümü tanısının konulabilmesi için ayrıca her yaşa ve hastalık gruplarına özgü olmak üzere bir bekleme, güvenlik dönemi vardır. Bu dönem sonunda hastalar tekrar tekrar muayene edilerek tam yanıtsızlık hali ve beyin sapı reflekslerinin tümünün kaybından emin olunmaktadır. Hasta hanemizde bu konuda eğitimli resmi kurulda görevli hekimler birbirinden bağımsız olarak kararlarını oluşturmakta, tüm hekimler onayladıktan sonra beyin ölümü tanısı kesinleştirilmektedir. BİTKİSEL HAYAT VE BEYİN ÖLÜMÜ FARKI
Günümüzde beyin ölümü ile bitkisel hayat oldukça karıştırılır. Oysaki bitkisel hayat ve beyin ölümü farklı şeylerdir. Beyin ölümü tıbbi ve hukuk olarak ölüm demektedir. Yani kişi son nefesini vermiş fakat cihaz ve ilaçların desteğiyle solunum desteği sağlanır. Ancak belli bir süre sonra bu destekler kesilince kişi kaybedilir. Bitkisel hayatta kalan bir hasta ise tekrardan hayata döndürülebilir. Fakat beyin ölümünde hiçbir hasta tekrardan uyanmamıştır. Bitkisel hayatta hastanın bazı beyin fonksiyonları hala çalışmaktadır. Yani kişinin solunumu beynin kontrolü altındadır. Beyin ölümünde ise beyin fonksiyonları tamamen bitmiş ve cihazlar sayesinde solunum sağlanır.
BEYİN ÖLÜMÜ NEDİR
Beyin ölümü ölümle sonuçlanan bir süreçtir. Beyincik ve beyin sapının kaybolduğu süreçte hastanın sadece kalbi atmaktadır. Dışarıdan bakıldığında sadece izlenebilen kalp atımlarıdır. Diğer yaşamsal fonksiyonlar yapay olarak tıbbi cihazlarla sağlanır. Kendi solunumu alamayan hasta cihazlarla solunum aldığı için, yaşam destekleri kesildiğinde hasta kaybedilir.
BEYİN ÖLÜMÜ NEDEN OLUR
Yaşamın sonlanmasındaki en son süreç olan beyin ölümü nedenleri şöyle sıralanabilir:
- Silahla yaralanma, trafik kazaları, yüksekten düşme
- Ani kalp durması
- Beyin iltihabı
- Travmatik beyin hasarı
- Bakteriyel menenjit
- Beynin oksijensiz kalması
BEYİN ÖLÜMÜ TANISI
Beyincik ve beyin sapının geri dönülemez bir şekilde kaybolduğu beyin ölümünde bu tanımlamada ufak bir şüphe olmamalıdır. Yani uzman doktorlar bu kararı alırken yüzde yüz emin olmalıdır. Beyin ölümünün tam anlamıyla gerçekleştiği kararına 4 uzman karar vermektedir. Bu 4 uzmanın kendine ait ayrı ayrı testleri vardır.
Bu uzmanlar: Anestezi uzmanı, Nöroloji uzmanı, Nöroşirürji uzmanı ve Kardiyoloji uzmanı’dır. Bu uzmanlar kendi alanlarında gerekli testleri yaparak ortak bir karar alırsa beyin ölümü tanısı konur. Eğer uzmanlardan biri beyin ölümü tanısı için yüzde yüz emin değilse bütün işlemler durur.
Hangi koşullarda beyin ölümü tanısı kesinleşmektedir?
Beyin ölümü tanısının konulabilmesi için 3 temel koşul vardır;
1. Hastalığın ne olduğu mutlaka bilinmeli, uygulanan tüm tedavi yöntemlerine rağmen geriye dönüş mümkün olmamalıdır.
2. Beyin ölümünü taklit edebilecek geri dönebilen bazı hastalıklar ve zehirlenmeler, ilaç alımları ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulmalı, ayni bu tip hastalıkların olmadığı da gösterilmelidir. Bu konuda laboratuvar çalışmaları ve bazı özel testler yardımcı olmaktadır.
3. Klinik olarak beyin ölümü tanısının konulabilmesi için de ayrıca üç ana kriter sağlanmış olmalıdır.
a) Derin ve geri dönüşü olmayan koma. Tam yanıtsızlık halidir ki hasta hiçbir şekilde uyandırılamaz.
b) Beyin sapı dediğimiz özel yaşamsal bölgenin kendisine özgü fonksiyonlarının test edildiği reflekslerin tümünün kaybolması gereklidir. Klinik muayene ile bu reflekslerin kaybı kolaylıkla belirlenebilmektedir.
c) Solunum yokluğu testi. Anestezi uzmanlarınca gerçekleştirilen bu test sonucunda solunum merkezinin tamamen fonksiyonunu kaybettiği yani solunum cihazı olmaksızın kesinlikle ve hiçbir zaman soluyamayacağı anlaşılmaktadır.
Beyin ölümü tanısının konulabilmesi için ayrıca her yaşa ve hastalık gruplarına özgü olmak üzere bir bekleme, güvenlik dönemi vardır. Bu dönem sonunda hastalar tekrar tekrar muayene edilerek tam yanıtsızlık hali ve beyin sapı reflekslerinin tümünün kaybından emin olunmaktadır. Hasta hanemizde bu konuda eğitimli resmi kurulda görevli hekimler birbirinden bağımsız olarak kararlarını oluşturmakta, tüm hekimler onayladıktan sonra beyin ölümü tanısı kesinleştirilmektedir. BİTKİSEL HAYAT VE BEYİN ÖLÜMÜ FARKI
Günümüzde beyin ölümü ile bitkisel hayat oldukça karıştırılır. Oysaki bitkisel hayat ve beyin ölümü farklı şeylerdir. Beyin ölümü tıbbi ve hukuk olarak ölüm demektedir. Yani kişi son nefesini vermiş fakat cihaz ve ilaçların desteğiyle solunum desteği sağlanır. Ancak belli bir süre sonra bu destekler kesilince kişi kaybedilir. Bitkisel hayatta kalan bir hasta ise tekrardan hayata döndürülebilir. Fakat beyin ölümünde hiçbir hasta tekrardan uyanmamıştır. Bitkisel hayatta hastanın bazı beyin fonksiyonları hala çalışmaktadır. Yani kişinin solunumu beynin kontrolü altındadır. Beyin ölümünde ise beyin fonksiyonları tamamen bitmiş ve cihazlar sayesinde solunum sağlanır.